kapsul.com.tr benim çok sevdiğim ve yararlandığım bir oluşum. “Türkiye ve dünya gündemini senin için takip edip özetler, her gün aynı saatte sana ulaştırır” diyorlar sitede kendilerini tarif ederken; iyi de bir özet. Abone oluyorsunuz, size sizin seçtiğiniz saat aralığında haberler geliyor. Sitenin Genel Yayın Yönetmeni Emrah Temizkan, Kapsül Pazar dosyalarında binalara da yer veriyor. Birkaçını ben yazacaktım, baktım “güzel yazılmışı var” kendisinden rica ettim, yazıyı buraya da transfer ettim. Yazının aslı Kapsül Pazar‘da yayınlanmıştır.
Türkiye, erken Cumhuriyet döneminin Ankara’daki en önemli eserlerinden birine daha kısa süre önce veda etti.
Kapsül Pazar bu hafta, kentin 70 yılına tanıklık eden Ankara Tenis Kulübü’nün binasında bir yolculuğa çıkıyor.
Korta çıkış
Başkente yabancı diplomatların gitmesiyle Ankara’da yaygınlaşan tenis, 1928’de kurulan Kavaklıdere Sporting Tenis Kulübü’yle ilk adımlarını atar.
Hipodrom, stadyum ve tenis kortlarının birlikte ele alındığı Ulus’taki 19 Mayıs Spor Yerleşkesi’nde ise geniş kitlelere ulaşma şansı yakalar. Alana 1938 yılında yapılan iki adet toprak kortla filizlenen Ankara Tenis Kulübü (ATK), 1947’de kurulur. Artan üye sayısı karşısında yetersiz kalan mevcut ahşap yapıların yerine yeni bir kulüp binası yapımına karar verilir.
Mimar Reha Ortaçlı’nın en ikonik eseri olarak tarif edilen 1954 tarihli binanın yapısı, “Açılı geometrinin egemen olduğu güçlü plastik anlayış, süreklilik ve akışkanlık üzerinden kurgulanan mekân organizasyonu” sözleriyle anlatılıyor.
Dönemin modern mimarlık anlayışının en önemli temsillerinden biri olan binanın yer aldığı 21 dönümlük arazi, son olarak sekizi açık ve 10 kapalı olmak üzere toplam 18 kort barındırıyordu.
ATK vs. TED
Modernleşme hamleleriyle birlikte yaygınlaşan tenis, yerel rekabete ve uluslararası turnuvaların Türkiye’de düzenlenmesine kadar evrilir. Kazandırdığı sporcular ve aldığı kupalarla tenise yön veren iki aktörden biri olan ATK’nın oturduğu koltuğun diğer sahibi ise İstanbul merkezli TED Spor Kulübü’dür.
Turnuvalardaki asıl rekabet bu iki kulüp arasındadır.
Bu rekabeti en iyi bilenlerden biri de, 1970’li yıllarda TED oyuncusu olarak korta çıkan ressam Bedri Baykam. ATK kortları için “15-22 yaş arası orada sayısız ulusal ve uluslararası maç oynadım. Bunlar arasında iki Türkiye Şampiyonası finali vardı” diyen Baykam, o dönem ATK’da ‘Bülent Altınkaya’ adının önde geldiğini söylüyor.
Baykam, tenise ilginin zirvede olduğu dönemde parlayan Altınkaya için “İnanılmaz şık bir stili vardı ve onu seyretmek hepimiz için ayrı bir keyifti. Ankara’nın idolüydü. Onun Remzi Aydın’la oynadığı birkaç Türkiye finali, Fenerbahçe-Galatasaray maçları kadar ses getirirdi” diyor.
Teniste ‘ballkid’ ya da ‘ballboy’ denilen top toplayıcı çocuklar, ATK’da güçlü bir geleneği temsil ediyor. Kulüpte bu görevi yapmış Tufan Yılmaz, o günleri anlatıyor: “Rol modellerimiz vardı. Bunlar teniste milli olmuş, üniversite okumuş, yurtdışından tenis bursu almış abilerimizdi. Bizler onları çok severken çok da çekinirdik. Ayrıca kulüp üyelerinin yaklaşımları başka bir güzeldi.”
Kameralar kortta
ATK, 2000’lerin ilk döneminde gazetecilerin sabah saatlerindeki uğrak noktasıydı. Bunun nedeni ise devlet bakanı olarak görev yapan Kemal Derviş. 6 Mayıs 2001 tarihli NTV haberinde, “Derviş, güne 1 saat 45 dakika tenis oynayarak başladı” sözleriyle yer alan Derviş, kulübün sosyal tesislerinde görüldüğü fotoğraflarıyla da birçok kez haber olur.
Derviş’in tenis oynarken görülmesinin ilgiyi oldukça artırdığını açıklayan tenis kulüpleri temsilcileri, daha önce benzer bir etkiyi Hülya Avşar’ın yaptığını söyler.
1951’den itibaren12 yıl aralıksız Türkiye şampiyonu olan Nazmi Bari, 2003 yılında verdiği söyleşide kort sayısının azlığından yakınır: “Fransız federasyonu tarafından bana sorulan, ‘Ülkemizde ne kadar tenis kortu var?’ sorusunu cevaplayamamanın mahcubiyetini hâlâ taşıyorum.”
Süreç
Hipodrom ve Atatürk Kültür Merkezi’nin bulunduğu alana inşa edilen Türkiye’nin en büyük ‘millet bahçesi’, Ekim 2021’de açıldı. ‘AKM Millet Bahçesi’ olarak duyurulan adı, açılışının yapıldığı gün ‘Başkent Millet Bahçesi’ olarak değiştirildi.
‘Çürük’ olduğu gerekçesiyle yenisi yapılmak için 2018’de yıkılan 19 Mayıs Stadyumu’nda geçen yaz başlayan inşaat devam ediyor.
Gençlik ve Spor Bakanlığı, yerleşkenin içinde kalan tek yapı olan ATK binasının yıkımı için kulübe Gölbaşı’nda bir arazi ve 15 milyon lira teklif etti.
Mimarlar Odası’nın konuyu yargıya taşıdığı süreçte verilen bilirkişi raporunda, binanın ‘kültür varlığı’ olduğu vurgulandı.
ATK’nın karar alacağı toplantıdan iki gün önce AA muhabiriyle stadyum inşaatını gezen MKE Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, şunları söyledi: “Kullandığı araziden dolayı çalışmalar dar bir alanda devam ediyor. Bu tenis kulübünün Ankaragücü’nün hassasiyetini dikkate alması gerekiyor. Çünkü bu kitle stadın yapılmasını bir an önce istiyor.”
Veda
Bakanlığın teklifinin kabul edildiği genel kurul toplantısından sonra konuşan başkan Zeynep Göle Benli, “Çok üzgünüz, hiç kimse bundan mutlu değil. Ancak kulübümüzün tamamını korumak ve kurumsal kimliğini yaşatmak zorundayız” dedi.
Günler sonra başlayan yıkım görüntülendi. Kulübün Gölbaşı’ndaki yeni tesislerinin inşaatı devam ediyor.
Çocukluğundan bu yana kulüpte tenis oynayan Yalçın Ergir, vedayı şöyle anlatıyor: “Bugün yıkılan; ıslakken kort bozulmasın diye kaçan topu alamadığımız ülkenin en güzel tenis kortları, bugün yıkılan mütevazı bir şehir çocuklarının, futbol dışında da olabilecek bir spor düşü aslında…”
Dahası
Türkiye Tenis Federasyonu videosu: ‘ATK’
ATK’ya çocukken tenis okulu öğrencisi olarak giden ODTÜ Mimarlık öğretim üyesi Prof. Dr. Lale Özgenel’in katıldığı Ağustos 2022 tarihli Açık Radyo yayını: “İkinci evimdi.”
ATK belgeseli birinci bölüm.
Henüz yorum yapılmamış.