Binanın altındaki kuruyemişçi bunu saklamak için elinden geleni yapsa da, Art Deco sundurma, o kapı, binanın dışını süsleyen oyma güller, çiçekler… Başınızı hafif kaldırdığınız anda incelemeye koyulacağınız Belvü, Elmadağ’ın en güzel apartmanlarından biri…
Büyük şehirlerde pek çok Belvü Apartmanı, misal Ankara’da Belvü Palas var(mış). Fransızca ‘güzel manzara’ anlamına gelen ‘bellevue’nun Türkçeleşmiş hali.
HAKSIZLIĞIN ÜZERİNDE OTURMAK
Diş röntgeni çektirmeye giderken görüp bir bakayım dedim ama bu güzel yapının onu yaptırmış insanların elinden 15 gün içinde Varlık Vergisi ile alınmış olması ve sonrasında okuduklarım beni etkiledi, yazamadım.
Varlık Vergisi hakkında hepimiz bir şeyler biliyoruz ama anlatıları okumak, yapılanların izini arşivlerden sürmek, binlerce insanın ‘susuşunu’ gözlemlemek, bu haksızlığın üzerinde oturulduğunu görmek, bir kez daha bana acı verdi.
‘KENDİ APARTMANIMDA KİRACIYIM’
Kapıya dikkatli bakınca M ve O harfleri görülüyor; 1921’de yapılan apartman hâlâ Mihran ve Margarios Ohanyan’ın isimlerini taşıyor… Ermeni tüccar Margarios Ohanyan anlatıyor:
“Bana 1 milyon liralık bir vergi tahrir edildi. Paramız yoktu. Elimizdeki mal ve emlâğı satıp paraya çevirmemize vakit kalmadan bütün menkul ve gayrimenkulümüze el koydular. Mağazamızı mühürlediler ve yok pahasına satışa başladılar. Küçük Han’da 22 odamız vardı. Hepsini götürü olarak bir arada sattılar; 36 bin liraya gitti. Halbuki teker teker satılsa idi, o günkü rayiçle 60 bin liraya satılabilirdi. Arkadan şimdiki Radyo Evi’nin karşısında bulunan Belvü Apartmanı da 156 bin liraya yok pahasına satıldı. Apartman 7 daire kaloriferli ve asansörlü idi. 1921’de yapılmıştı. Bugün en az 600 bin liraya mal olacak bir binadır. İşin en acıklı tarafı dün kendi malım olan Belvü Apartmanı’nda bugün kiracı olarak oturmaktayım. Yapılan satışlardan elde edilen para, istenilen meblâğın ancak bir kısmını teşkil ediyordu.”
“Sıra, Beyoğlu Tünel Caddesi’ndeki 1000 metrekareyi ihtiva eden Singer Binası’na gelmişti. O binadaki dörtte üç hissem yok pahasına 325 bin liraya satıldı. Ortağım bir sene sonra dörtte bir hissesini 450 bin liraya sattı. Halbuki o binanın değeri 1,5-2 milyondu.”
‘BİR CELLAT GİBİ’
Margarios Ohanyan, 12 Kasım 1942’de Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla bir cellat gibi insanların üzerine çöken Varlık Vergisi’nin mağdur ettiği insanlardan sadece biri… 15 gün içinde onun için belirlenen vergiyi ödeyecek, ödeyemezse mallarına el konulup 15 günde satılacak, yine ödenemezse hizmete Aşkale’ye gönderilecek… Ermeniler için %232, Yahudiler için %179, Rumlar için %156, Müslümanlar için %4,94 olan bu vergi ile Ermeni tüccar Margarios Ohanyan, 1 milyon lira borçlu çıkar (O dönem Cumhuriyet altını 8 lira)… Yıllar sonra Hizmet Gazetesi’nin ‘Varlık Vergisi’nin açtığı yaralar’ adlı manşeti üzerine gazeteye giden Ohanyan, yaşadıklarını uzun uzun anlatır. Ben Rıfat Bali’nin Toplumsal Tarih Dergisi (173- 2008) yazısından özetledim…
10’AR ODALI, BAHÇELİ, MANZARALI
Belvü Apartmanı 360 metrekarelik alana inşa edilmiş. 7 katın 5’i 10’ar odalı. Geri kalan 2 daire 5 odalı. Hepsi banyolu, bahçeli, taraçalı. Boğaziçi manzaralı, arkada Kurtuluş… Tamamen mermer merdivenler, Marsilya taşından işlenmiş ön cephe. Asansörlü, sıcak su ve kaloriferli…
Bugün Çamlıca’daki yeni televizyon kulesini yapan Melike Altınışık’ın mimarlık ofisinin orada olduğunu görüyorum… Apartmanın mimarını henüz bulamadım.
Henüz yorum yapılmamış.