Ekselsiyor Apartmanı

Yapım yılı: 1920’ler

İstanbul Gümüşsuyu’nun, Ayaspaşa’nın en ünlü binalarından biridir Ekselsiyor. Hatta bir diğer ünlü güzel bina Çam Palas alınmasın, Hacı İzzet Paşa Sokak’ta neredeyse bütün binalar ona yakınlığıyla tarif ediliyor bile olabilir; Ekselsiyor’un üç yani, Ekselsiyor’un sağı, Ekselsiyor’un solu gibi gibi…

Ekselsiyor’un mimarı Perikles Fotiadis.

Fotiadis, Heybeliada Ruhban Okulu, Beyoğlu Zoğrafyon Lisesi, Büyükada Sabuncakis Köşkü, Kumkapı Aya Kiryaki Kilisesi ve Balıklı Rum Hastanesi’nin de mimarı.

Ayaspaşa ile pek çok metinde “Bölgede ilk Ayaspaşa Apartmanı inşa edilmiştir. Daha sonra Ekselsiyor, Gümüşsuyu Palas, Ankara Palas, Kunt (…) inşa edilmiştir” yazar.

1926 tarihli Pervititch haritalarında Ekselsiyor mis gibi görünüyor; yanındaki Emin Bey Apartmanı ve biraz ilerisindeki Çam Palas da… Diğer yanındaki Serin Apartmanı daha isim olarak bile yok. Ama oraya daha sonra bir bina geleceği parsel olarak belli olmalı ki, Ekselsiyor’un solunda neredeyse pencere yok. Daha önce Fikret Şeneş ile bağını ortaya çıkarıp bir “oh” dediğim, bir Zeki Sayar binası olan Cili Apartmanı’nın geleceği ise haritaya kaydedilmiş.

DAİMA YUKARI YÜKSEĞE…

Peki ismi nereden geliyor? Ekselsiyor ne demek? Bir türlü bulamıyorum. Sanırım bu yüzden de bu binayı yazmakta bu kadar geciktim. 1930’ların gazetelerine baktığınızda şöhretli Ekselsiyor mağazalarını görebilirsiniz; Avrupai lüks kıyafetlerin satıldığı bir mağaza. Ama bu binayı yaptıranlarla alakası var mı bilmem. Bina hakkında yazan, kendisi de çocukluğunda aynı sokakta oturmuş sanat tarihçisi Ayşe Bayvas bloguna, Ekselsiyor’un Latince’de “daima yukarı, yükseğe” anlamına geldiğini yazmış. Olabilir.

İsim Ekselsiyor olunca binada ‘ekselanslar’ oturuyor gibi ‘tınlıyor’. Geçmişten günümüze binada hali vakti gayet yerinde insanlar da oturuyor denilebilir. Binada oturup şoförü olmayan var mı acaba, mesela? Yakışır.

EFSANE MANZARA

Binanın girişinde iki kapı vardır; sanki iki ayrı apartman gibidir. Bu, dairelere nasıl yansıyor bilemiyorum. Ancak kiralık ilanları nedeniyle manzarasına bayağı hakimim. Mis gibi deniz, Kabataş İskelesi, Dolmabahçe Sarayı, Dolmabahçe Camii, karşı kıyı hepsi Ekselsiyor’un manzarasıdır.  200 m2’yi aşan büyüklükteki dairelerin uzun ince balkonları vardır; bahçesi de fena değildir.

Binanın Bauhaus akımından esinlendiği yazılır. Kapı tarafından daha derli topludur, balkon tarafı karışıktır. 1920’lerden bu yana içinin pek çok defa tadilat geçirdiğini tahmin ediyorum. İlanlarda için pek bir moderndir binaların. 

KİMLER KİMLER OTURMUŞ

Burada yaşadığını bildiğimiz pek çok ünlü insan var; aklımda kalanları yazayım… Latife Uşaklıgil mesela; Atatürk’ten ayrıldıktan sonra bir süre ailesinin bu apartmandaki evinde kalıyor. Ali Fethi Okyar’ın eşi, yakın arkadaşı Galibe Hanım’a 29 Ağustos 1925 tarihinde gönderdiği mektupta binanın adresi de var. Türkiye’nin ilk caz şarkıcılarından Rüçhan Çamay’da ‘Kayıp Diva’ adlı kitabında (sayfa 14-15) bir süre anneannesinin Ekselsiyor Apartmanı’ndaki dairesinde yaşadıklarını ve 4 yaşında, bir gece Atatürk ile bu apartmanın uzun ve güzel manzaralı balkonunda tanıştığını anlatıyor. Mimar Hasan Mingü, uzun yıllar bu binanın en güzel katlarından birinde oturmuş, moda tasarımcısı Figen Özdenak da… Güncel olarak oturanları yazmayayım. Eskilerden oturanları bilenler yazsın.

Haydar Ergülen’in ‘Sokak Prensesi’ adlı şiiri şu dizilerle biter:

“Gözlerin nerde, bütün yabancılar ölüyor artık / olmayan yurtlarına dönüyorlar belki de,

bir azınlık anısı gibi gizlenen sevgili karanlık,

ağzı kışkırtıcı, elleri çalışkan, gözleri salgın

ve ‘donmuş dallarda çiçek’ gibi ıssız bir yangın

bırakıyor, adres yerine: sokak prensesi

ekselsiyor apartmanının yanında oturan kadın.”

Ben size dedim, Ekselsiyor varsa diğer tüm adresler yanı, sağı soludur…

AYTEN ALPMAN KLİBİ

Bu arada Ayten Alpman’ın “Tek Başına” adlı şarkısı Ekselsiyor’da çekilmiş olmalı; izlesem hemen anlardım ama ben de Twitter’da Maçkalı isimli hesapta görünce anladım. Ağaç da şahit… Uzun yıllardır o ağaç orada olmalı…

NECLA ERAD VE O FOTOĞRAF

Ekselsiyor Apartmanı paylaşımımın ertesi günü… Emine Uşaklıgil’den bir mesaj aldım. “Necla Erad‘ın babası Ekselsiyor’u yaptırmıştı. Necla’yı sık sık ziyaret ederdim” diye başlamış Emine Hanım notuna… Daha ayrıntılı bilgiyi ancak haftaya alabileceğini de eklemiş…

Hemen ardından Instagram’daki @istanbul_nostaljik adlı hesaptan bir fotoğraf geldi; “Kabataşlılar Facebook grubunda Ayhan Gencer paylaşmış” notuyla…

Tüm neşesi, güzelliği ve Ekselsiyor’un o etkileyici manzarasıyla Necla Hanım gözlerimin önündeydi. Ben soyadını Erat olarak arattığımdan bulamamıştım; babasın adını da Nazif Kazım, (sonradan Erad soyadını alıyor, Hatice Belkıs Hanımefendi ile evleniyor) biraz zor da olsa buldum.

Daha fazlası için bakınıp bakınıp elim boş, Emine Hanım’ın bana vereceği bilgileri beklerken fotoğrafı çekeni buldum: Horst P. Horst.

Horst P. Horst, 1930’lardan itibaren Vogue gibi büyük dergilerle çalışan, “ışığın ustası” da denilen bir moda fotoğrafçısı. Yakın zamanda şöhretli moda insanlarının portrelerini içeren bir sergisi Türkiye’ye gelmiş ama haberlerde Horst’un 1954 yılındaki istanbul ziyareti ve o yıllarda burada çektiği fotoğraflardan hiç bahsedilmemiş. Oysa 1954 yılında çektiği bir seri İstanbul fotoğrafı var.

Bir Vogue fotoğrafçısı ne vesileyle Necla Erad’ın İstanbul Gümüşsuyu’ndaki aile evindeydi. O ne güzel poz. Başka kareler var mıydı acaba? Nasıl bir tanışıklık, ne muhabbetler…

Çok eskilere değil de böyle yakın tarih işlerine gömülüyorum. Şu an Ekselsiyor’un o dairesinde yaşasaydım şu fotoğrafı kocaman bastırıp asmıştım.

 

  • tapu.com ve Konut emlak sitelerinden de birkaç fotoğraf aldım. Sitelerde içinden çok daha fazla fotoğraf görebilirsiniz.
  • 1920’lerden siyah-beyaz, parkın merdivenlerinin şahane göründüğü fotoğrafı Burak Boysan’dan aldım; Twitter’da paylaşmıştı.
  • Necla Erad’lı fotoğraf yazıdan da malum Horst P. Horst’a ait.
  • Diğer ön ve arkadan çekilmiş fotoğraflar benim.

BU YAZIYI PAYLAŞIN:

Share on whatsapp
WhatsApp
Share on email
Email
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on telegram
Telegram
Share on facebook
Facebook

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış.

Bir yorum yazın

DİĞERLERİ

Bakırköy

Resneliler Köşkü

Ben, Bakırköy’ü bilen herkesin anımsayacağı bu köşkle büyüdüm denilebilir. Anneannem ile dedemin evi bu köşkün sokağındaydı. Ama İncirli Caddesi’ndeki bu meşhur, koruma altındaki köşkün adını çok geç öğrendim. Hâlâ da bölgede yaşayıp bilmeyen çoktur: Resneliler Köşkü. İçinde pek de yaşam belirtisi olmayan eski bir ahşap

Devamı »
Karaköy

Kale Tasarım ve Sanat Merkezi Binası

Kale Bodur’u, sadece Kalebodur’la Mimarlar Konuşuyor serisi için bile sevebilirdim.  Prof. Dr. Celal Abdi Güzer’in mimarlarla yaptığı söyleşiler, hem benim gibi mimarlıkla alakası olmayan meraklı insanlara bile çok katkı sağlıyor hem de eşsiz bir arşiv oluşturuyor. Sonra yaşının yarısı kadar yıldır orada çalışan Pelin Özgen Piker, yakın

Devamı »
Eminönü

Sadıkiye Han

Bina Eminönü’nde; ismi Sadıkiye Han. O kadar güzel ki her ayrıntısı.  Alnında dönemin önemli çay ithalatçılarından İsagulyan’ın Osmanlıca, Ermenice ve Fransızca duvar reklamı var. Ama fotoğraflara da bakın. Bu han “koruma kararı çıkmış” bir bina. Her yerine ayrı özensizlik (ağır kelimeler kullanasım var da…)  Ben

Devamı »
Beşiktaş

Yumurcak Sineması

Beşiktaş Koton mağazası; yapı gibi yapı, hoşuma gidiyor, bir bakayım dedim, şimdi de ‘yok olan sinemalar’a sardım, ara ara paylaşırım. Bina ‘art deco’ belli; ama mimarını -henüz- bulamadım. “Mimarı Sedat Güler’dir” diyen var fakat yapı 1939 yılında Gürel Sineması adıyla açılmış. Sedat Gürel o dönemde

Devamı »
Şişhane

Rossolimo Apartmanı

Siyah beyaz -şahane- fotoğrafı @ferikeuy_platform hesabında “1960-Maçka’da bir Apartman” alt yazısıyla gördüm. O kadar tanıdık geliyor ki… Sonra! Maçka’da değil… Binanın, Tepebaşı’ndaki İstanbul Araştırmaları Enstitüsü olduğunu fark ettim. BİRKAÇ KEZ DEĞİŞMİŞ İSMİ Mimar Guglielmo Semprini’nin (G.Semprini, Architetto) imzasını çekmiştim, altında da yenileme projesini yapan Sinan

Devamı »
Gümüşsuyu

Gümüş Apartmanı

GÜMÜŞ APARTMANI BAHANE, TÜLİN ZANBAKOĞLU ŞAHANE! Bir hazine buldum; Arkitekt Dergisi Ayaspaşa sayısı! Ve orada Tülin Zanbakoğlu adında bir ‘ilginç’ kadının farkına vardım.  1993 yılına ait dergide “Gümüşsuyu’nda Bir Kitap Butiği”nden bahsediliyor; isim yok (t. zanbakoğlu – traditional design & book store imiş).  “İnönü Caddesi, no 63” deniliyor. Artık

Devamı »
Gümüşsuyu

Tülin Apartmanı

Alguadiş, 1894’te Lüleburgaz’da doğmuş, Saint Joseph’i bitirdikten sonra Lozan’da mühendislik okumuş, 1921’de de İstanbul’a dönmüş. O, Türkiye’nin ilk betonarme mühendislerinden biri. O zaman mimar ve mühendis ayırımı yok…  Rafael Alguadiş’in sanatsal yanı da güçlü, mimarlığı ağır basıyor ama mühendis olarak da iş yapıyor. O ZAMANLAR,

Devamı »
Büyükada'nın Yaşlanmayan Modernleri
Hasan Çalışlar Arşivi

Çok sevdiğim mimar Hasan Çalışlar’ın, Instagram’da oluşturduğu ve “Büyükada’nın Yaşlanmayan Modernleri” adını verdiği arşivine, bundan sonra sitenin bu bölümünden ulaşabileceksiniz.