Bu toprakların en önemli eczacılarından Ethem Pertev Bey mevzuunu açmıştım. (Mesela Krem Pertev ya da Pertev Şurubu’nu hâlâ çok hatırlayan var).
Ve şimdi Ethem Pertev Bey Yalısı’ndan bahsedeceğim.
Bu yalıda ondan önce de yaşandı, sonra da… Ama orası hep Ethem Pertev Bey Yalısı oldu. 1860’larda yaptırılmış. Yalının ilk sahibi, Sultan Abdülmecid’in gözdelerinden biri olduğu düşünülen Fatma Hanım imiş; bu yüzden “Saraylı Hanım Yalısı” da denilmiş. “Süslü Yalı” da olmuş adı.
Eczacı Ethem Pertev Bey, ilk olarak 1905 yılında maddi sıkıntıya düşen Fatma Hanım’ın kiracısı olmuş.
UĞURUNA İNANINCA
Çok anlatılıp yazılan bir hikâyeye göre Ethem Pertev Bey, misafiri olan arkadaşlarıyla birlikte yalıdayken bir toplu iğneyi bükmüş, ona zeytin takıp olta iğnesi haline getirdiği iğneye bir de ip takıp yalı penceresinden balık tutmuş. Bu gibi hikâyeler ile kendi başarısı, Ethem Bey’e yalının uğurlu olduğunu düşündürmüş ve 1908’de yalıyı satın almış.
1910’da komşusunun yandaki yalısını da almış. Arada küçük bir bahçe bırakarak güney tarafına selamlık yaptırmış. Bu tek katlı küçük bina hâlâ duruyormuş.
Birkaç kaynakta Ethem Bey’in aldığı arazinin Adliye Nezareti memurlarından Ziya Bey’a ait olduğu, buradaki virane yalının Ethem Bey tarafından yıktırılıp bahçeye katıldığı da yazıyor.
KAYIKHANEDEKİ O ACI OLAY
Sonrası biraz hüzünlü, pek çok kaynakta aynı hikâye var. Ben Posta Gazetesi’ndeki imzası olmayan yazıdan aktarayım:
“İstanbul Boğazı’ndan geçen devasa yük gemileri büyük dalgalar oluşturur, narin ahşap yalıları zangır zangır titretirmiş. Ethem Pertev Bey’in çok sevdiği küçük oğlu Fehmi, bu dalgaların binanın altındaki kayıkhaneyi ne hale getirdiğini çok merak ediyormuş. Ethem Pertev Bey 1913’te sıcak bir yaz günü yalıda eczacı arkadaşlarıyla sohbet edip şakalaşıyormuş. Öğle yemeği yenmiş, sıra dondurmaya geldiğinde, dondurmalardan birinin sahipsiz olduğu görülmüş. Bunun üzerine Ethem Pertev Bey’in küçük oğlu Fehmi’nin ortalıkta olmadığı fark edilmiş. Misafirlerden Cibali Eczanesi’nin sahibi Necati Bey, çocuğun dalgalardan söz ettiğini hatırlayınca, kayıkhaneye koşmuşlar. Ethem Pertev Bey, kayıkhanenin dibinde çok sevdiği oğlunun cesediyle karşılaşmış.
Evlatacısıyla bunalıma giren Ethem Pertev Bey, bu acıklı olayın yaşandığı günden sonra hiç gülmedi, çok sevdiği yalıdan ayrılıp Erenköy’e taşındı ve 1927’de, 56 yaşında vefat etti. Yalı da 1932’de Şirket-i Hayriye kaptanlarından Hayri Bey’e satıldı. Pertev Müstahzaratı İmalathanesi ise giderek popülerliğini kaybetti. Ardından şirket 1982’de Evyap Holding’e satıldı. Ethem Pertev Bey Yalısı 2000’de Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa’nın soyundan gelen Murat Köprülü tarafından satın alındı.”
PERTEV’DEN EMEL’E
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yayınlarından “İstanbul’un 100 Yalısı” (seride 35) ise şu ek bilgiler yer alıyor, aktarayım, sonra da günümüze geleceğim:
“Edhem Pertev Bey’in ölümünden sonra kızı Mefharet Pertev (Sarper) ve oğlu Edhem Pertev, eczaneyi 1954’te Aksaray’dan Taksim’e, Pertev Apartmanı’na taşımak zorunda kaldılar. Zira Adnan Menderes, Vatan ve Millet Caddeleri’ni açınca Aksaray’daki bu eczane kapandı ve yıkıldı (ben de arayacaktım bu bilgiden sonra arayışımı durdurdum, yine de eski binanın fotoğrafına bakacağım). 1960’ta Pertev Eczanesi Eli Ventura’ya satıldı. Adı da Emel Eczanesi oldu.
Yalı, 1932’de Edhem Pertev Bey’in mirasçıları tarafindan Şirket-i Hayriye kaptanlarından Hayri Bey satıldı. 1951’de Fatma Mürşide Hanim’in olan yalı, sonraları Mehmet Adnan Güneşin tarafından satın alındı. 2000 yılında ise Amerikan uyruklu Nina Lydra Joukowski Köprülü’ nün oldu.”
SELAMLIK ŞİMDİ AYRI BİR YALI
“Yalının güneyindeki, servis katı üzerinde ahşap tek katlı bina, bu yalının selamlık dairesidir. Yalının selamlık dairesi, hemen yanındaki Van Valisi Nâzım Paça Yalısı’na bitişiktir.
Artnouveau-arabesk tarzda yapılmış iki katlı, beyaz boyalı ahçap yalının çatısında cihannüması, altında taçla örülerek kör edilmiş iki kayıkhanesi mevcuttur.
Yalının, hususiyle balkon süslemeleri ve saçak payandalar arabesk tarzdadır. Müştemilat binası ise beton servis katı üzerine ahşap tek katlıdır. Şu an bağımsız bir yalı gibi kullanılmaktadır.”
ETEL BALER ADIYLA ANILMIŞ AMA…
Bugün yalıya kimin sahip olduğuna dair bir arama yaparsanız ağırlıklı olarak bir isim görüyorsunuz; Etel Baler.
Etel Hanım, “oturduğu yalının kapılarını Instyle Home dergisine açtığından” çokça haber ve görüntü var.
Yalı 2015 yılında da büyük bir kaza geçirmiş; Sierra Leone bayraklı 3.905 gros tonluk 106 metre boyundaki Majed & Randy adlı kuru yük gemisi yalıya bir hayli zarar vermiş.
‘PAYLAŞILACAK BİR YALI YOK’
Sonraki haberler Etel Hanım ile eşi Robert Bey’in boşanacakları haberleri üzerine yapılan yalı haberleri: “190 milyon TL’ya satışa çıkacak 7 odalı yalı nasıl paylaşılacak” gibi haberler.
Ancak Mehmet Üstündağ (Hürriyet) o dönemde “Paylaşılacak bir yalı yok. Baler ailesine ait olduğu sanılan ve 190 milyon lira fiyat biçilen yalı, aslında New York’taki Joukowsky Aile Vakfı’nın Başkanı Nina Lydia Joukowsky’ye ait” diye yazmış. Şöyle de devam ediyor.
“Baler çifti, İstanbul’un en gözde yalıları arasında yer alan Ethem Pertev Yalısı’nda oturmak için kira ödüyordu ve kontratları da devam ediyor. İsteyen taraf, kirasını ödeyerek yalıda oturmaya devam edebilecek.
(…) Nina Lydia Joukowsky’nin kim olduğuna gelince… Kendisi aslında Türkiye’nin yakından tanıdığı bir isim.
AIA Eski Başkanı Martha Sharp Joukowsky ile Brown Üniversitesi eski Şansölyesi Artemis Joukowsky’nin kızları olan Nina Lydia Joukowsky, 1987’de Washington Basın Ataşesi Ertuğrul Köprülü ve Beyaz Saray’daki ilk Türk gazeteci merhum Tuna Köprülü’nün oğulları Murat Nafiz Köprülü’yle New York’ta evlenmişti. Nina Hanım’ın İstanbul’la tanışması bu evlilik sayesinde oldu. 10 yıl önce boşandığı Murat Köprülü’yle evliliği döneminde sık sık İstanbul’a gelen Nina Lydia Joukowsky, 160 yıllık Ethem Pertev Yalısı’nı 2000 yılında satın almış” deniyor.
Anladığım kadarıyla çift artık yalıda oturmuyor, yalı da satılmadı.
MICA ERTEGÜN TASARLAMIŞ
Bu arada bence çok önemli bir ayrıntı; beni daha önce bu konuya mimar Hasan Çalışlar uyandırmıştı, sonra, 2018’de yapılan birkaç haber de buldum. Yalının içinin tasarımını, ünlü müzik yapımcısı merhum Ahmet Ertegün’ün eşi Mica Ertegün yapmış.
Ve Architectural Digest’te buldum; Erhard Pfeiffer, Mica Ertegün’ü evde fotoğraflamış! (Yazıda ABD’li bir ailenin yazlık evi” deniliyor.) Harika!
1 Yorum
Terspabuclar
Tarih: 15:22h, 13 MartBizim eve gemi çarpma riski yok zaten konya da denizde yok,öyle olunca yalı da yok:)