Gümüşsuyu Palas (Azaryan Apartmanı)

İnönü Caddesi, Gümüşsuyu Palas (Azaryan Apartmanı). Yapım yılı: 1900.

Gümüşsuyu Palas, orijinal adıyla Azaryan Apartmanı…

Art Nouveau, Neo Barok karışımı yapısıyla Gümüşsuyu, İnönü Caddesi’nin en havalısı, en eski binalarından biri…

İnternette hakkındaki çoğu bilgi tek bir kaynaktan kopya gibi; bu da muhtemelen bende de olan Beyoğlu Ansiklopedisi (çünkü metin aynı) ve yazan şu: 

“Mimarı ve yapım tarihi belli olmayan binanın 1900’lü yılların başlarında yapıldığı tahmin ediliyor. Bina, Azaryan ailesi tarafından yaptırılmış ve 1939’a kadar Azaryan Han olarak bilinmiş. İstanbul’un ve Ayazpaşa’nın en eski yapılarından; Azaryan ailesinin Fransa’ya yerleşmesinden sonra bina bir takım tadilatlar görüyor, adı da Gümüşsuyu Palas olarak değiştiriliyor. Yapı, bodrum katı depo, üst katları konut olmak üzere 6 kattan oluşuyor. Ve diğer Art Nouveau örneklerde gördüğümüz gibi, yapım tekniği tuğla üstü düzgün kesme taş taklidi sıva. (…) Yapının çatı katındaki saçak altı taşıyıcıları ve Gaudi’yi hatırlatan korkuluklar, Gümüşsuyu Palası döneminin önemli yapıları arasına katmaktadır. Yapı yan cephesi dışında çok bozulmamıştır, deniz tarafındaki cephesi ise oldukça sadedir.”

BİR KOPYALA-YAPIŞTIR HATASINI DÜZELTEYİM

Ama… Ama… Fotoğraf ararken bulduğum bir İtalyanca kaynağa göre binanın mimari Ermeni mimar Léon Gurekian. Fotoğrafın tarihi 1903. Üstelik daha sonra İtalya’ya yerleşen ve orada ölen  Léon Gurekian hakkında yazılmış kitaplarda da Gümüşsuyu Palas eserleri arasında sayılıyor. Gurekian’ın 1901’de evlendiği eşinin adı da Mariamik Azarian. Sonradan öğrendim ki Léon Gurekian damat. 1902’de dünyaya gelen oğulları Ohannés Gurekian da mimar. Benim bulduğum kaynağı da torun Armen Gurekian yazmış.

Büke Uras da ailenin Fransa’ya değil İtalya’ya yerleştiğini söyledi.

AMAN SARAY GÖRÜNMESİN!

Binanın içine hiç girmedim. Bir dönem girişinde kuaför olması bana ilginç geliyor, daha geçenlerde Moldova seçimleri nedeniyle önünde sıra vardı. Orada her daim satılık ya da kiralık ev olur içine internetten bakarım.

Muhammet Safi’nin MS Belgeler (Millî Saraylar, Belgeler) Dergisi’nde ‘Saraya nâzır binâ yapmak câiz değildir’ başlıklı yazısından bir de ilginç bilgi aktarayım; bu bina yapıldığı dönemde devlet Yıldız Sarayı’ndan da yönetilse, apartmanın üst katlarının Dolmabahçe Sarayı’nı gördüğü belirtilir ve yıkılması ya da camlarının örülmesi istenir. Araştırmalar yapılır, binanın sâhibi Josef Azaryan, büyük mücadele verir. Sonunda binanın Saray’ın sadece bahçesini gördüğü tespit edilir, üst katlar yıkımdan kurtulur.

Ermenice edebiyatın en parlak yazarlarından, hukukçu, üç dönem İstanbul mebusu Krikor Zohrab da bir dönem binanın Marmara ve Boğaz’a nazır balkonundan dışarı bakabilen apartman sakinlerindenmiş…

İstanbul Ansiklopedisi’ni okurken fark ettim; Reşad Ekrem Koçu’nun anlatımıyla, “Osmanlı Matbuaıt Cemiyeti” adıyla 1917 yılında kurulan İstanbul Gazeteciler Cemiyeti 1918’de Azaryan Apartmanı’nın ikinci katına taşınmışmış.

BURAYA BİRKAÇ ŞAHANE YORUM DA EKLEYEYİM

behcetcaykara

“İstanbul 1900” isimli (Diana Barillari & Ezio Godoli) kitapta şöyle yazılmış : “maniyerist dokundurmalar yapan, düzgün kesme taş duvar taklidi tabanın üstüne bodur dorik kolonlar teorisi ile biten bir barok cephe oturtulmuştur. Bu kompozit yapıda, heykel ve aşırı büyük mimari öğelerin sıklaştırılması ile horor vacui (boş alan bırakmamacasına doldurma tutkusu) yatıştırılmıştır.”

İlave bir not: Konuya “İstanbul’da üretim yapmış mimarlar” özelinde ilgi duyanlar, 90’lar sonunda yayınlanan “istanbul” dergisinin 28,29 ve 30. sayılarını bulup, orada yer alan “İstanbul’un unutulmuş mimarları” konulu Hasan Kuruyazıcı incelemesine bakabilirler. (“Annual Oriental du Commerce de l’industrie, de l’Administraon et de la Magistrature” isimli ticaret yıllıklarından alınmış bilgiler ile)

ferdonik

1990 yılında Saray Örme tekstil firmasının İstanbul ofisinde tasarımcı olarak çalıştım. O zaman fare arkadaşlarla da karşılaşırdık.

aslihan8

Merhaba, bahsettiğiniz gibi Gurekian Azaryanların damadı, dönemin önemli mimarlarından biri, Sarkis Balyan ile de yakın ilişkisi var. İstanbulda bilinen iki yapısından biri bu apartman, diğeri Osmanbey’de Halaskargazi üstünde iki katlı ufak bir yapı. Bezemeleri birbirine benzer, hatta onun üstünde çok ufak L. Gureghian yazar. (Ermenice transkripsiyona göre soyadı aslında Güreğyan, fakat tahmin ediyorum Avrupa’da Gurekian olarak geçmiş kayıtlara)

bukeuras

Mimari Leon Gurekian (Levon Guregyan). Yapinin sahibi Istanbul Ticaret Odasi baskani Azaryan’in damadiydi. 1904 civari, Fransa’ya degil, Italyan’nin Asolo sehrine tasindilar. Torunu Armen Gurekian’in dedesi Levon hakkinda yazmis oldugu, sahane kitabi internetten indirebilirsiniz. Istanbul hakkindaki muazzam mimari arsieri hala Asolo’daki evde muhaza ediliyor. Ayrica bu kitabin mutlaka Turkce’ye cevrilmesi gerekli

BU YAZIYI PAYLAŞIN:

Share on whatsapp
WhatsApp
Share on email
Email
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on telegram
Telegram
Share on facebook
Facebook

YORUMLAR

9 Yorumlar
  • Emre Yalçın
    Tarih: 18:33h, 24 Ağustos Cevapla

    Merhaba,

    1980’li yıllarda, apartmanın banisi ve İstanbul Ticaret Odası başkanı Azaryan Efendi’nin torunlarından Mihran Azaryan’la tanışmıştım. Mihran Bey Robert Kolej’de okumuş, uzun yıllar okulunda idari görev yapmış, daha sonra Amerikan Dersanesi’nde aynı işleri yapmış ve oradan emekli olmuştu. Apartmanda geçen çocukluğuna dair ilginç bir anekdot aktarmıştı. Başka bir yorumda da geçen, binanın Yıldız Sarayı’nı görmesinden dolayı binanın üst katlarındaki pencereler ahşap levhalarla kapatılmışmış. Mihran Bey’in 1910’lu yıllarda doğduğunu tahmin ediyorum. Küçük bir çocukken bu pencereler hâlâ kapalıymış. Aile içinde de, sultanın haremini yabancı gözlerden korumak için pencerelerin bu levhalarla kapattırdığı anlatılırmış..
    Binanın hikâyesinin çok da dikkat çekmeyen bir kısmı, İstanbul’un önde gelen tacirlerinden olan ve uzun dönemler her milletten oda üyesinin takdiri ve hatta ısrarıyla Ticaret Odası başkanı seçilen Azaryan Efendi ve ailesinin neden hüsnükabul gördükleri bu şehirden göçtükleri…

    • Nilay Örnek
      Tarih: 19:42h, 24 Ağustos Cevapla

      Binayı ‘yaptıranın’ Azaryan Efendi olduğunu bilmiyordum, şimdi de biraz baktım, ilişkiyi bulamadım. Ama Azaryan tarafından baktım, şimdi mimarından bakacağım; doğrudur tabii. Önemli bilgi, ipucu… Neden göç ettiklerine dair birkaç izlenim edindim ama bakacağım. Teşekkürler

  • Nilay Örnek
    Tarih: 14:55h, 26 Ağustos Cevapla

    Yeniden merhaba… O kadar güzel bir Türkçe olunca, eposta adresi üzerinden, Emre Yalçın ismine bir baktım ancak adaşınız çok, erken bıraktım. Halil Bey ile çalışmak bambaşka bir deneyimdir eminim, ne mutlu size… Ve bence siz hem tarihe ilginiz ve birikiminiz, hem şehir tarihi ve İstanbul eğitiminizle, bir de o güzel Türkçeniz ile burada konuk yazar olmalısınız. Bir apartman da (ya da daha fazla) siz yazsanız ya… Sevgiler

  • Emre Yalcin
    Tarih: 06:57h, 27 Ağustos Cevapla

    Tekrar merhaba Nilay Hanım,

    Son mesajımı iki kere yolladım galiba. Ve dönüp sayfaya bakınca fark ettim ki yazışmamızı yayına vermişsiniz. Bunu ve bundan önceki mesajı, hatta ondan öncekini de size özel düşünüp yazmıştım. En azından bu son ikisini yayınlamazsanız memnun olurum. Sizinle hangi kanaldan yazışmaya devam edebilirim?

    • Nilay Örnek
      Tarih: 22:27h, 28 Ağustos Cevapla

      Kusura bakmayın; ben yorum olarak yazılınca, yayınlamamak kaba olur diye düşünerek, bana özel olduğunu da düşünmeyerek yayınladım silerim şimdi. Hakkımızda bölümünün en sonunda iletişim ve eposta adresi var:) sevgiler

  • Emine Ceylan
    Tarih: 23:09h, 12 Aralık Cevapla

    1999-2000 yıllarında giriş kattaki hukuk ofisinde çalıştım, muhteşem bir mimari, balkondan boğaz manzarası harikaydı, asansör antika ve orjinaldi, film ve dizi çekimi için çok talep oluyordu, firmanın sahibi aynı zamanda apartmanın yöneticisiydi, bir defasında yabancı uyruklu yaşlı bir çift gelip çocukluklarının bu binada geçtiğinden bahsedip binayı ziyaret etmişlerdi..

    • Nilay Örnek
      Tarih: 15:56h, 14 Aralık Cevapla

      Ya hangi aile acaba… Ne güzel

  • Eren Örge
    Tarih: 12:24h, 13 Ağustos Cevapla

    1968-1974 yillari arasinda ailemizin kiraci olarak 1.katta oturdugunu hatirliyorum. Karsi daire’de Irak konsoloslugu ve yanimizdaki bina Japonya konsoloslugu yanlis hatirlamiyorsam. Karsimizdaki kösede bir Rus lokantasi vardi. Balkon’dan Bogaz manzarasi muhtesemdi.

    • Nilay Örnek
      Tarih: 15:51h, 13 Ağustos Cevapla

      Irak konsolosluğu dışında her şey aynı; mahallemize bekleriz:)

Bir yorum yazın

DİĞERLERİ

Florya

Florya Atatürk Deniz Köşkü

İçinde kabul salonu, yatak odaları, banyo ve kütüphane olan köşk, karadan 70 metre uzaklıkta deniz tabanına dikilen kazıklar üstüne inşa edilmiş; ahşap bir iskele yolla karaya bağlanmış.  Deniz Köşkü, İstanbul Belediyesi tarafından 1935 yılında, 43 gün gibi kısa bir sürede tamamlamış. 14 Ağustos’ta kullanıma açılmış.

Devamı »
Kabataş

Rota Apartmanı

Bir cumartesi günü önünden geçerken Instagram hesabımdan Rota Apartmanı’nın sadece ismini paylaştım. İyi ki paylaşmışım, iyi ki “Bizim apartman” yazan Sabri Burçin Dermenci’ye “Biliyorsanız yazsanıza” demişim. Anında yanıt geldi, o kadar şahane ki, sabah sabah koştur koştur Kabataş’a gidip fotoğraf çektim. ‘YABANCI ÇALIŞANLAR İÇİN TASARLANMIŞ’

Devamı »
Gümüşsuyu

Karaağaç Apartmanı

Siteyi “kurcalayanlar” belki fark etmiştir, pek çok seçeneğe göre bina sınıflandırması var… Metinde adı geçen, “tanıyor olabileceğiniz kişilerin” adıyla da arama yapabilirsiniz, mimarlara göre de… Villalar, köşkler ya da apartmanlara da bakabilirsiniz; dönemine, tarzına, semtine ya da özel niteliğine göre de okuma yapabilirsiniz… Önemli bölümlerden

Devamı »
Asmalımescit

Asmalı Mescit 74, Asmalımescit 47

“1901 doğumlu gazeteci Fikret Adil Kamertan, Asmalımescit 74 adlı İstanbul’un bohem hayatını anlattığı, kendi ifadesiyle, “romanımsı hakikat, hakikatimsi roman”ında Asmalı Mescit’i böyle tanımlıyor. Çıkardığı Artist ve S.E.S. (Sanat, Edebiyat, Sosyoloji) dergileri alanında öncü yayınlar olarak biliniyor. Çalıştığı gazetelerde haber, fıkra, röportaj ve sanat eleştirileri yayınlanıyor;

Devamı »
Taksim

Miramar Apartmanı

“Tüm bunlar toz oldu artık” Bugünkü mini metne başlık koyuyor olsam bunu yazardım. Bir mimarın peşinden, Marmara ve Sümer Apartmanları’ndan devam.  Agos ve Şalom gibi gazeteler yani azınlık yayınları olmasa tarihimiz -daha da- dev eksik. Dün  Karel Valansi’nin yazar Jak Alguadiş ile yaptığı söyleşiden bahsetmiştim.

Devamı »
Moda

Marmara Apartmanı

Bu sitede kimi zaman mimarları, kimi zaman da yaşayanlarıyla renklenen bir takım bina hikâyeleri paylaşsam da, her daim bir görsel şölen vaat ettiğim söylenemez:) Ancak Gözde Kumru sağolsun bu apartman fotoğraflarına bakmaya doyamıyorum, Emin Halid Onat ile Ercüment Kalmık için de bundan aşağısı olmamalıydı zaten.

Devamı »
Bahariye

Geren Apartmanı

Selim İleri’nin hayatının ilk 5 yılını, Bahariye’de, mimarı Zeki Sayar olan bu binada geçirdiğini biliyor muydunuz?  Zeki Sayar da malum; bir önceki paylaşımda, yıkılmasını hiç istemediğimiz Batum Apartmanı’nın da mimarı. Benim için Arkitekt Dergisi vesilesiyle bugüne bıraktıklarıyla bile dünya döndükçe namı yürüyesi biri… SESLİ EDEBİYAT FESTİVALİ’NDE

Devamı »
Büyükada'nın Yaşlanmayan Modernleri
Hasan Çalışlar Arşivi

Çok sevdiğim mimar Hasan Çalışlar’ın, Instagram’da oluşturduğu ve “Büyükada’nın Yaşlanmayan Modernleri” adını verdiği arşivine, bundan sonra sitenin bu bölümünden ulaşabileceksiniz.