Nereden nereye…
Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi’nde N harfini okuyordum, “Şair Nigar Hanım” hakkında okurken, “Nişantaşı’ndaki konağında…”yı gördüğüm an, ‘gugılladım’, onun davetli olarak sıkça gittiği bir başka ve ünlü konak çıktı karşıma: İhsan Raif Hanım Konağı.
Ve onun deyişi ile Taş Konak şiirin, musikinin, sanatın beslendiği bir mekân.
Peki İhsan Raif Hanım kim?
Hazırlayın kadehleri, şarkımız Müzeyyen Senar’dan geliyor:
“Kimseye etmem şikâyet; ağlarım ben halime
Titrerim mücrim (suçlu) gibi baktıkça istikbalime
Perde–i zulmet çekilmiş korkarım ikbalime (Korkarım karanlık perde çekilmiş talihime)”
BU SÖZLER 13 YAŞINDA YAZILMIŞ!
Hece ölçüsünü kullanan ilk kadın şairimiz İhsan Raif Hanım bu sözlerin yazarı. Hem de 13 yaşında yazmış. Peki niye bu kadar kederli?
Mehmet Öklü bu konuda bir kitap bile yazmış ama ben internette okuduklarımdan bir derleme yapacağım:
“Köse Mehmed Raif Paşa’nın kızı olarak 1877’de dünyaya gelen İhsan Raif, valilik de yapmış varlıklı babasının özeniyle iyi bir eğitim görür. Edebiyatla hep içli dışlıdır.
13 yaşındayken kız kardeşi Belkıs ile ders çalışırken, bir çalışanın işbirliğiyle (nasıl sinirlendim, tam Türk dizisi olacak hikâye) ona göz koyan Mehmet Ali adında bir adam konağa dalar ve onu kaçırmaya çalışır. Kızlar direnir, adam kaçar. Ancak İhsan Raif hakkında dedikodular çıkar ve babası kızının Mehmet Ali’yle evlenmesine karar verir. (İhsan Raif’in bir anlatımları var, ağlarsınız, içiniz acır.)
MUTLULUĞU ÜÇÜNCÜ EVLİLİKTE BULUR
İzmir’e gelin olarak gönderilmeye hazırlanan İhsan Raif Hanım, korkulu bekleyişini o meşhur dizelere döker. Kimseye Etmem Şikâyet, daha sonra Kemanî Sarkis Efendi tarafından bestelenir ve Türk Sanat Müziği’nin önemli klasiklerinden biri olur.
İhsan Raif Hanım mutsuzdur. Ne zaman ki ailesi, başka kadınlarla birlikte olan kocasından ayrılmasına razı olur, 14 yılın ardından boşanır. Bu sürede çok sevdiği 3 erkek evladı olur.
İkinci evliliği ise ‘zorla elini öptürmek isteyen eşi yüzünden’ sadece 1 gün sürer. Üçüncü… İhsan Raif Hanım’ın üçüncü evliliği ise aşk evliliği olur. Yazar Şahabettin Süleyman ile evlenir. Eşi ölene kadar mutlu bir birliktelikleri olur.
49 YAŞINA KADAR 4 EVLİLİK
Bunun yanında İhsan Raif, edebiyat dünyasından bir çevre edinir. Şiirleri bu zümrece beğenilir. Güfte ve bestesi kendisine ait olan 19 eseri var. Başkaları tarafından bestelenen şiirleri de.
İhsan Raif Hanım dördüncü ve son evliliğini ise Şahabettin Bey’in ölümünün ardından bir Fransız ile yapar. İhsan Raif Hanım’ın kısa ve fırtınalı yaşamı 1926’da Paris’te son bulur. Öldüğünde 49 yaşındadır.
Bu İhsan Raif Hanım’ın hikâyesi; peki ya bina?
SİZ DE ÖNÜNDEN GEÇİYOR OLABİLİRSİNİZ
Şaka gibi… Binanın önünden ‘yüzlerce’ kere geçmişimdir; Rumeli Caddesi’nde yanındaki İş Kültür Kitapları’na kayar gözüm. Buraya bir kere bakmamışım! Utandım.
Gittim, fotoğraflarını çektim, bir baktım Kalyon Kültür yazıyor.
İnternet sitelerine baktım; o kadar iyi ki…
Bina ayrıntılarıyla, hikâyesiyle (bendeki drama orada yok ama:) ve fotoğraflarıyla anlatılmış. Bravol İç mekan fotoğrafları da oradan.
Oradan aktarıyorum:
“Taş Konak II. Abdülhamit tarafından yaptırılarak, 1889’ın son aylarında konağa ismini verecek olan, Osmanlı Devleti’nin son döneminde valilik, nazırlık, vezirlik, Şûra-yı Devlet Reisliği görevlerinde bulunmuş Mehmet Raif Paşa’ya tahsis edilmiş. Kızı İhsan Raif Hanım’ın ölümünden sonra, 1929’da konağa Mardin Ailesi yerleşmiş. Betül Mardin konakta bir süre yaşamış, müzik yapımcısı kardeşi Arif Mardin de burada doğmuş. Bir dönem halk evi olan konak, Şişli Kaymakamlık Binası olarak kullanılmış, 2013’te Şişli Valiliği tarafından restore edilerek Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir.”
DUVARLARDA GÖKSU’DAN KALAMIŞ’A
2019’da Kalyon Kültür Vakfı konağı kiralamış, bir restorasyon yapmış Şair Nigar Sokak’taki arka bahçesine sökülebilen camdan bir kış bahçesi eklemişler. (Şimdi orada Cup of Joy var.)
Sitelerinde şu bilgiler de var: “(…) Yapının köklü bir tamirat geçirdiği anlaşılmaktadır. Bu çalışmada (…), zemin kattaki kalem işi süslemeli odalarda ve ikinci kattaki birinci salon duvarlarında görülen özgün kalem işi süslemeler kapatılmıştır. Üslup açısından her üç dönemde de genel olarak Barok karakter dikkat çekmektedir. Yapının cephesinde ise, Neo-Gotik örgelerin ön plana çıktığı görülmektedir.
(…) Duvar resimleri ayrı bir öneme sahiptir. İstanbul manzaraları içinde Fenerbahçe, Kalamış, Kız Kulesi, Göksu gibi semtlerin yanısıra kartpostallaran faydalanılarak hayali manzaralar da resimlenmiştir.”
2 Yorumlar
Zulal Benlioglu
Tarih: 16:02h, 14 NisanMerhabalar
Konak hakkında degilse bile konu ile ilgili, okuyup bilgilendigim biyografik bir romandan söz etmek isterim.
Yazar Demet Altınyeleklioglu’na ait ”Nihavend Hıçkırık” adli roman sayesinde tum bu detayları okuyup ogrenmistim.
Sarkiyi hepimizin bilmesine rağmen şairi ve bestekari hakkında hicbirşey bilmiyor olmak beni üzmüstü. Ne büyük haksızlık bu muazzam sözleri ve besteyi, salt rakı masalarında bir meze gibi tüketmek.
Sayenizde binanın da tam yerini öğrenmiş oldum.
Bilgilerim tazelendi tekrar.
Emeklerinize sağlık
Dt.Zulal Benlioglu
Nilay Örnek
Tarih: 11:53h, 20 NisanNe iyi ettiniz, teşekkürler