Suzan (Dilek) Apartmanı

Mimar Erhan İşözen’in “Bir Semtin Arayüzü: Ortaköy (1989-2019)” adlı YEM Yayın’dan çıkan kitabını ne kadar övsem az.

Keşke her semtin böyle bir ‘orada büyüyeni’, ‘gönül vereni’, bileni, araştıranı, zamanını ayıranı olsa ve böyle kitaplarımız olsa. Kitap her ne kadar başlangıç olarak 1989 tarihini verse de, içinde anılarını anlatanlarla çok daha eski, semtin çok kültürlü yapısını anlatan dönemlerine de yolculuk yapıyor. Semtin tarihinden sosyal hayatına, sanatçılarından kirletilip kuşatılmasına o kadar bütünlüklü bir kitap ki, sürekli hayranlıkla karıştırıyorum.

Kitap vesilesiyle telefonla Erhan Bey’le de tanıştık, ona, bir iki ikonik binayla ilgili kitaptan alıntı yapıp yapamayacağımı sordum. Sağolsun izin verdi. İşte ilki… Suzan Apartmanı.

YÜZMEYİ ORTAKÖY’DE YÜZME ÖĞRENMEK…

Suzan Apartmanı, Çırağan Caddesi’nde ilerlerken, otomobilde bile olsanız Ortaköy’e geldiğinizde dikkat çeker.

Her ne kadar bugün yıpranmış, bakımsız da görünse de bence Ortaköy’ün en bilindik binalarından biridir.

İşgözen’in kitabındaki Dr. Phil. Dara Çolakoğlu’nun, ‘Eski Aile Evimiz: Suzan Apartmanı’ metninden hem bina hem de Ortaköy’ün geçmiş insanları hakkında bir dolu bilgi elde edilebiliyor.

Çolakoğlu’nun “Biz 2 milyon nüfuslu bir İstanbul’da büyüdük. Kutulardan süt içmez, naylon torbalardan yemek yemezdik. (…) Ortaköy çok renkli bir sahil mahallesiydi. Her dinden insan birbirlerinin düğün, nişan, cenaze, vaftiz, mevlit; artık ne varsa, bütün toplantılarını gider, birbirlerinin elinden yemek yerlerdi. Hem fırın ekmek hem Ramazan pidesi hem Paskalya çöreği hem de hamursuz yapardı. (…) Yüzmeyi Ortaköy’de öğrendim.” gibi cümlelerini içeren yazıdan Suzan Apartmanı’na dair bölümlerden alıntılar yapacağım:

SADIKOĞLU AİLESİ’NİN

“Nişantaşı Valikonağı Caddesi’ndeki aile apartmanından 1955 yılında, eski giriş kapısı Muallim Naci Caddesi’nde olan Ortaköy’deki Suzan Apartmanı’na taşındık.

Apartmana dedem, annemin babası, Nazım Sadıkoğlu’nun ilk kızı Suzan’ın ismi konulmuş. Söylediklerine göre, binanın mimarisi Balyan Ailesi’nden Simon Kalfa’ya ait. Dört katı ve bir de çatısı var. (Ben tersten Simon Kalfa yapılarına bakınca Suzan Apartmanı’nı bulamadım. Ancak bugün otel olan eskinin Simon Kalfa Evi / Apartmanı’nın bu binaya yakınlığı, Çolakoğlu Ailesi’nin geçmişe merakı bende bu bilginin doğruluğu konusunda pozitif bir önyargı yaratıyor. N.Ö.)

KÖPRÜ YAPILIRKEN YIKILAN YALI

Sadıkoğlu Ailesi Karadenizli, denizci ve kaptanlardı. 19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanli-Rus Savaşı’ndan hemen sonra, Birinci Dünya Savaşı’nda Çarlık Rusyası Karadeniz kıyılarını bombalıyor. Dedem, savaş sırasında ai-esi ile birlikte Güney Kafkasya’dan Trabzon’a geçiyor. Daha sonra, 1900’lü yılların başında aile İstanbul’a geliyor.

Boğaz’daki Feriye Sarayları’nın sonuncusu olan yalıyı dedem Nazım Bey, Fatma Sultan’dan satın alıyor. Günümüzde Boğaziçi Köprüsü’nün altında kalan Karayolları Binası eski yalının yerine yapılıyor. (Bu yalının, yeri, akibeti ve soyadı aynılığı nedeniyle Yeşilçam filmlerinde kullanılışıyla bildiğimiz Suat Sadıkoğlu Yalısı olduğunu düşündüm. N.Ö.)

Annem Suzan Hanım, 1948’de doktor Kenan Çolakoğlu ile evleniyor. (Ben ilk cümleden Dara Hanım’ın annesinin Suzan Hanım olduğunu anlamamıştım, demek ki, binaya ismi verilen Suzan annesi N.Ö.).

Evimizin yan sokağının adı Vapur İskelesi Sokak’tır. Sokağımızda oturan esnafın, ailelerin hepsini hatırlarım. Babamin doktor olması ve Ortaköylü ailelerin birçoğuna, hasta fakirlere parasız bakmasından dolayı ailemiz çok sevilirdi. O yüzden eski Ortaköylüler’den çok tanıdığım oldu.

Annemin bir diğer kuzeni de Kemal Sadıkoğlu’nun ablası Suat Hanım’dır. Çiğdem Simavi ve Aslan Nuri Meşerretçioğlu’nun annesidir. Çigdem Abla daha sonra Rahmi Koç ile evlendi. Üç oğlu oldu. Üçüncü çocuklarının kız olmasını çok istiyorlardı. Çocukluğumda oyuncaklarımdan

sonra kucağıma aldığım ilk canlı bebek Ali Koç’tur. (…)

DIŞI AYNI BIRAKILARAK YENİDEN YAPILMIŞ

(…) Bugünkü Suzan Apartmanı, 1974 yılında kiracımızın dairesinde çıkan yangında büyük hasar gördü ve yeniden yapıldı. Binayı yeniden yapacak paramız olmadığından müteahhide verildi.

Yapının dışı aynı kalmak şartı ile betonarme olarak yapıldı. Binanın giriş kapısı eskisi gibi caddeden degil Vapur İskelesi Sokak tarafından olmak üzere değiştirildi; adı da kız kardesimin ismi Dilek oldu. 1979’da bina bittiğinde büyük bir sevinç ile yeniden Ortaköy’e döndük.

Uzun yıllar Viyana’da okuduktan sonra yeniden Ortaköy’e taşındım.

Şimdi nadiren meydana, deniz kenarına iniyorum. Her hafta sonu başka mahallelerden kopup gelen, Ortaköy’e hücum eden, mahallenin değerlerini yaşamayı bilmeyenler, sadece para kazanmak için gelmiş esnaf yüzünden perişan olmuş semtimde yasamaya devam ediyorum. Hiçbir yere de gitmeyi düşünmüyorum.”

Binanın orta katı şu günlerde kiralık; “yüksek tavan, 4+1, 220 metre kare” olarak nitelendiniliyor. İç fotoğrafları da oradan aldım

Son olarak da Kayıhan Türköz’ün 90’larda çektiğini tahmin ettiğim fotoğrafları. Apartmanın ikonik çıkıntısı üzerinde henüz balkon yapılmamış, Salt Arşiv‘den

BU YAZIYI PAYLAŞIN:

WhatsApp
Email
Twitter
LinkedIn
Telegram
Facebook

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış.

Bir yorum yazın

DİĞERLERİ

Osmanbey

İlbay Apartmanı

Uzun zamandır Arkitekt Dergisi arşivine bakmamıştım. Açtım; 1951 yılı, ocak şubat sayısını, tıkladım “İlbay Apartmanı”nı. Yanında Bomonti yazıyor ve “Halâskâr Gazi caddesinde Atatürk İnkılâp Müzesinin yanında inşa edilmiştir” deniliyordu. Bugün Şişli’nin o bölgesini Bomonti olarak saymıyoruz sanki… Apartmanın dışardan fotoğrafı yoktu (varmış ama başka dosyada

Devamı »
İstiklal Caddesi

Narmanlı Yurdu (Narmanlı Han)

Narmanlı Apartmanı ve yine aileyle ilişkili Vehbi Bey Apartmanı‘nı yazdıysam da Narmanlı Han ya da Narmanlı Yurdu’na hiç giresim yoktu.  Girmek istemiyorum çünkü Narmanlı Yurdu hakkında bugüne kadar yüzlerce bilgi metni, çokça ansiklopedi maddesi yazıldı zaten, merak eden onlardan bakar. Ne diyor Vikipedia maddesi: “1831

Devamı »
Adalar

Rıza Derviş Villası

Kemal Derviş’i ve yarattığı heyecanı bugünün gençleri hatırlamaz ama biraz okuma… Yani… Hazır dolar 13 TL’yi bile görmüşken (!), kendisini ülkemizin yakın geçmişinden hatırlayalım ve Kemal Derviş’in özgeçmişinden cımbızlayalım: “Kasım 2000 ve Şubat 2001’de yaşanan iki mali krizin ardından Türkiye’ye davet edildi. 22 yıldır sürdürdüğü Dünya Bankası’ndaki görevinden ayrılarak

Devamı »
Cihangir

Pistikas Apartmanı (Ateşler Binası)

Eminönü, Sirkeci, Hobyar tarafında, bugün LC Waikiki’nin kullandığı, Atalar Mağazası binasından bahsederken bu hikayede bir de “AİHM’ne giden bir miras davasından” bahsetmiş, “Onu sonra anlatacağım” demiştim. Bugün o gün… Tabii öncesinde, Atalar’ın ülkenin belleğinde sandığımdan da çok yer edindiğini, yüzlerce insanın benimle anı, hatta giysilerini

Devamı »
Bomonti

Doğ Apartmanı

Bina hikayelerini yazma süreci beni öyle alakasız görünen yollardan öyle insanlara götürüyor ki, çok zaman “Bu insan rahmet istedi” diyorum… Hatta sitede “Rahmet istedi” bölümü de açsak yeridir! Neriman Hanım, Neriman Tuna nasıl nurlu bir insanmış ki, evren dönem dönem ayrı zaman aralıklarıyla onu anmamız

Devamı »
Moda

Mehtap Apartmanı

İstanbul’da Moda kıyısında yürüyüp de bu apartmanı görmemiş, şöyle bir bakmamış olan yoktur sanırım. Geçen vapura bindim mis, Moda sokaklarında onlarca apartman fotoğrafı çektim hayranlıkla. Sonra bilmeden ne kadar çok mimar Melih Koray yapısı çekmişim şaşırarak fark ettim. Kesinlikle bir ruhu var Melih Bey’in yapılarının.

Devamı »
Gümüşsuyu

Marmara Apartmanı

Malum, ‘art nouveau’ zarif dekoratif süslemelerin ön plana çıktığı, kıvrımların, sarmalların, bitkisel desenlerin, çiçeklerin sıklıkla kullanıldığı bir sanat akımı. İnönü Caddesi’nde bugüne gelebilen başka ‘Art Nouveau’ örnekler var ama bu apartman onlara da benzemiyor. Daha sade, daha ‘cool’. Bilgi bulamıyor, emin de olamıyorum uzun süre…

Devamı »
Büyükada'nın Yaşlanmayan Modernleri
Hasan Çalışlar Arşivi

Çok sevdiğim mimar Hasan Çalışlar’ın, Instagram’da oluşturduğu ve “Büyükada’nın Yaşlanmayan Modernleri” adını verdiği arşivine, bundan sonra sitenin bu bölümünden ulaşabileceksiniz.