O kadar ikonikti ki, Tercüman Gazetesi yokken de pek çok kez el değiştirilen binası hep Tercüman binası ismiyle anıldı.
Ama artık bu bina yok.
4 Aralık 2023 salı akşamı başlayan yıkım 5 Aralık’ta da devam etti.
Çocukken bile hayran olduğum, bana o yaşta “Bu bina özel bir yapı” hissini veren bina artık yok!!!
BRÜTALİZM ÖRNEĞİ
1972 yılında gazetenin sahibi Kemal Ilıcak tarafından açılan yarışma sonucu, Muhlis Tunca ve Günay Çilingiroğlu tarafından tasarlanan, binanın statik projesi Rasin Etiman tarafından yapılmış. 1974’te… 22.500 m2 alana 56 bin TL maliyet ile yapılmış. (Binanın Nazlı Ilıcak’ın yeniden hapse girdiği gün yıkılması da bir garip tesadüf).
Atilla Yücel’in “Günay Çilingiroğlu ile Muhlis Tunca’ nın 1970’lerde gerçekleştirdikleri birkaç yapı, bu açıdan Türk mimarlığının son 15-20 yıllık birikimi içinde ilginç bir deneyimi ortaya koyarlar. Yeni Brütalizmin ülkemizde sayılan azımsanmayacak uygulamalan içinde özgün bir konumu olan bu bir dizi yapı arasında İstanbul’da 1974 yılında tamamlanan Tercüman Gazetesi Matbaa ve Yönetim Tesisleri binası, cesaretli ve cesaretli olduğu kadar da eleştiri ve tartışmayı uyancı bir uç örneği oluşturmaktadır” ifadesini de içeren Mimarlık Dergisi’nin 1985 yılı sayısını da meraklıları burada okuyabilir.
KİMLİKSİZLEŞTİRME SÜRECİ OLARAK BİNAYI İLANLA KAPLAMA
Bina zaman içinde bir çok kez el değiştirdi. Bir zamanlar okul binası olarak bile kullanıldı.
Basın İlan Kurumu oldu, AK Parti’nin reklam panosu olarak kullanıldı, en son TOYA Plaza olarak biliniyordu.
2019’da Doğan Hasol “Tercüman binası mimari değeri nedeniyle ilgili Koruma Kurulu’nca tescil edilmişti. Bina el değiştirince cephesi ilanlarla kaplanır oldu. Tescilli yapılara ilan vb. konulamaz. İst. SMD durumu Koruma Kurulu’na yansıttı. Kurul yapının tescil kararını kaldırıverdi. İlginç değil mi?” yazmıştı. Aynı durumu özetleyen bir de Oktay Ekinci yazısı var.
(İstanbul Serbest Mimarlar Derneği dilekçesini de ekliyorum. Akbank’ın eski Genel Müdürlük binası gibi, kimliksizleştirme sürecinde binayı ilanla kaplama örnekleri de toplamaya başlayacağım.)
KORUMA KURULU KARARINI KİM KALDIRTTI?
Ancak 2011’de bina ve çevresinin sahibi kimdi, kim koruma kurulu kanununun kalkması için başvuru yaptı. Bunu bilmiyoruz.
Docomomo Türkiye, “2012’de, ‘2863 sayılı Yasa’nın 6. maddesinin a, c ve d fıkralarında belirtilen özellikleri taşımadığı ve 1974 yılında betonarme olarak yapılan yapının tarihi, arkeolojik, çevresel ve diğer önem ve özellikleri bakımından önem arz etmedigi’ gerekçesiyle tescili kaldırılmıştı” bilgisini veriyor.
Ancak bu süreçler, hepimizi ilgilendiren binalar hakkında bile -Evet, garip ama kent kimliğindeki rolü nedeniyle sadece sahibinin değil bu binalar- şeffaf bir bilgi süreci olmadığından bunu takip edemiyoruz.
Binanın yıkıldığı dönemdeki sahibi de hâlâ Toya Yapı galiba. Yıkımın olduğu gün bile sitelerinde merkezleri bu bina olarak görünüyordu çünkü.
Bina Toya Yapı’ya aitken de, her seçim döneminde AK Parti seçim afişleriyle donatılabildiğinden, hükümete yakın ya da en azından bayağı sempati duyan bir yapı şirketi olduğu çıkarımını yapıyorum (Şahsi kanı).
HAL-İ PÜR-MELALİMİZ
Binanın yıkıldığını, dün gece Murathan Küçükali adlı bir avukatın Twitter’daki “Yıllarca işyeri olarak kullandığım Cevizlibağ’daki eski adıyla Tercüman Gazetesi binası, yeni adıyla TOYA Plaza yıkılıyor. Üzüldüm” mesajıyla öğrendik, çok da paylaşıldı.
Ancak avukat beyin sonraki mesajı halimizin ve başka bir dünyada hissetmemin, dev üzüntümün de sebebini özetler gibiydi:
“Öylesine bir üzüntümü yazdığım tweete bütün şehir plancıları, mimarlar alıntı yapmış. Neden tescillenmemiş vs. Allahın çulsuzları, adamın Topkapı’nın göbeğinde 250-300 dönüm arazisi var. Siz bunun nasıl bir meblağa tekabül ettiğinin farkında mısınız? Adam ister yıkar, ister kullanır” demiş beyfendi!!!
Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki…
Vakko Binası, Tercüman Gazetesi binası… O kadar üzgünüm ki.
5 Yorumlar
Murat
Tarih: 07:36h, 07 AralıkŞahane bir müze binası olurdu
Nilay Örnek
Tarih: 18:27h, 08 Aralık🙁
Tunç E.
Tarih: 07:04h, 20 AralıkMerhaba Nilay Hanım.
Google büyük mimar Sedad H. Eldem’i doğum günü sebebiyle Doodle yapmış bugün. Ben de bu vesileyle bir konuyu dile getirmek istiyorum.
Sedad Hocanın bence en büyük eseri, Ağa Han ödüllü olan SSK Zeyrek Kompleksidir. Bu kompleks kamusal sosyal güvenlik hizmetlerinin sunulması için yapılmış ve yapıldığından beri bu amaçla kullanılmıştır. Şu anda da SGK Unkapanı Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğü ve SGK Sirkeci Sağlık Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğü bu komplekste bulunmaktadır.
Ancak bu yıl “depreme dayanıksız” olduğu iddia edilerek SGK tarafından bu kompleks boşaltılmaya başlandı. Son birkaç ayda hızlanan bu süreçte Zeyrek Kompleksinde hizmet veren sosyal güvenlik birimleri peyderpey Fatih’e ve Zeytinburnu’na gönderilmekte.
Kompleksin geçmişte satışa çıkarıldığı, hatta 2016 öncesinde yabancı otel zincirlerine peşkeş çekilmek istendiği ortadayken bu durum kaygı verici.
Kompleks güçlendirilecek mi, yıkılıp bire bir aynen mi yapılacak, yoksa yıkılıp başka bir şekilde mi (örneğin otel olarak) inşa edilecek? Buna dair hiçbir bilgi yok. Tek bilinen, acele bir şekilde boşaltıldığı.
Cağaloğlu’ndaki Başbakanlık Osmanlı Arşivleri Binası da yenileme ve restorasyon adı altında boşaltılmış, Osmanlı Arşivleri Kağıthane’ye taşınmış ve Cağaloğlu’ndaki tarihi bina da “restorasyon”un ardından otel olarak hizmet vermeye başlamıştı. SSK Zeyrek Kompleksinin de aynı akıbetle yüzleşmesini istemiyoruz.
Kamusal ve kentsel hafıza, kurumsal kültür ve mimarlık tarihi açısından bu kompleksin işlevinin sosyal güvenlik hizmeti sunmaktan çıkması kabul edilemez.
Bu konuda sizi bilgilendirmek ve kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmeniz açısından bu yorumu yazdım. Okuduktan sonra yorumumu siteden siliniz lütfen. Bu ülkeye ve topluma kattığınız her şey için gönülden teşekkür ederim.
Nilay Örnek
Tarih: 17:49h, 28 AralıkTeşekkürler
İsteğiniz üzerine sileceğim ama 1- okudum 2- biliyorum ama ayrıntı bilmiyorum 3- yapıları siteye siz yazmak ister misiniz? n.
Nilay Örnek
Tarih: 17:50h, 28 AralıkBence siz bu kadar ilgiliyken şahane olabilir:)