Nasıl Olunur podcastimde konuğum moda fotoğrafçısı Tamer Yılmaz’dı. Tanıyanların “Tamer Abisi”, ilk dönem çalıştığı, eşiyle tanıştığı, sonrasında belki de Andy Warhol’un Fabrikası’nı andıran yapılar oluşturmasına neden olan ilk binayı anlatıyor bana…
ESKİ BİR OKUL VE KİLİSE
Yıllar 1989-1990; Tamer Yılmaz, Feyyaz Yalçın ile birlikte Tarlabaşı’nda Manastır denilen bir binanın kilise kısmını kiralıyor. Bana da yapının aslında bir Ermeni Katolik okulu olduğunu, cemaati kalmadığı için yıllarca boş durduğunu anlatıyor.
Bu yapıyı ilk, Cahide Sonku’nun konu alındığı bir TRT dizisi için bu yapıyı Adnan (Vurdevir) ve Ziya (Ilgaz) Beyler kiralamış (1988). Onlar da dizi bitince başkasına kiralamak istiyorlar, Arhan Kayar aracı oluyor, Tamer Yılmaz yapıya ilk görüşte aşık oluyor ve kiralıyorlar. Çok sıkı temizlik gerekiyor ki bunu da Tamer Abiler yapıyor. Orası artık bir fotoğraf stüdyosu ama nasıl? Anlaşmaları gereği bazı dizi ve filmlere kiralıyorlar ara ara, bütün İstanbul’dan eş-dost-arkadaş orada. Partiler, bir araya gelişler, dans, tiyatro gösterileri… Pozitif’in konserleri…
Hatta yönetmenliğini George Lucas’ın yaptığı “Young Indiana Jones Chronicles – Ep 25: Istanbul, September 1918″in bazı sahneleri de burada çekilmiş.
KRONOLOJİSİ BİLE VAR
Tamer Abi yayında öyle bir anlattı ki (21’inci dakika sonrası), “Fotoğraf var mı?” dedim, “Vasıf Kortun üzerine çok çalıştı Salt’ta kocaman bir arşiv yaptı” dedi. Ama ben böyle bir şey olduğunu düşünmemiştim. Çok güzel, çok…
İmkanım olsa her bina için yapmak isterim. Binanın kronolojisi bir tablo halinde var, binadan yolu geçen onlarca kişiyle konuşulmuş ses kayıtları alınmış, onların arşivlerinden fotoğraflar alınmış. Anlıyoruz ki 90’lar sanat dünyası Manastır’da imiş. Zaten burası Manastır, İstanbul Sanat Merkezi (İSM) olarak adlandırılmış.
90’LI YILLARIN EFSANESİ
Malum Tarlabaşı’nda, Manastır’ında olduğu bölge yıllardır dönüşüyor, bazı binalar yenilendi bazıları yenileniyor. İçini göremedim ama binanın dışının renovasyonunun bitmesine az kalmış gibi. Ece Tur İnşaat isimli bir firma yapıyormuş yenilemeyi.
Geleceği ne olur bilinmez… Binanın hikayesi 1800’lerden başlıyor. 1843 yılında Beyoğlu Anarad Hığutyun Ermeni Katolik Kız Okulu, din hizmetleri verecek rahibeler yetiştirmek üzere Tarlabaşı’ndaki Sakızağacı Caddesi’nde eğitime başlıyor.
Geçmişiyle ilgili olarak Vasıf Kortun’un Salt Online’daki Manastır’a özel proje sayfasındaki yazısını paylaşıyorum, buyrunuz.
5 DAKİKADA TAKSİM MEYDANINA
“Manastır, ilk kez 1988 sonbaharında, TRT için çekilmekte olan Cahide dizisinin mekânlardan mesul sanat yönetmeni Nihal Geyran Koldaş ile yapım sorumlusu Ziya Ilgaz’ın, o dönemde film ekiplerinin pek tercih etmediği Tarlabaşı’nda, Cahide Sonku’nun son günlerini geçirdiği türden metruk bir Beyoğlu apartman dairesi arayışı sırasında karşılaştığı görkemli yapıyı kullanmaya karar vermesiyle gündeme gelir.
Manastır, Tarlabaşı Bulvarı’nın açılmasının hemen ardından toplumsal hafızaya yerleşir. O dönemde olduğu kadar, günümüzde de bulvardan seçilebilen çan kulesiyle göz önündedir. Yan kapısı, seks işçilerinin arasından geçilerek ana caddeye ve kimilerince tekinsiz olduğu düşünülen Tarlabaşı sokaklarına sapmaksızın beş dakikada Taksim Meydanı’na erişim sağlayan Manastır, alt kültürler, sanatsal ifadeler ve yaşam tasarımı arasında elverişli bir geçişin metaforu gibidir.
EĞLENCE, HAZ, DENEYSELLİK
Manastır’ın ortaya çıkışının ana nedeni, 1980’lerin sonuna doğru somutlanan bir topluluktur. Girişimci, özerk, yeni kültür ve tasarım
aktörlerinden oluşur. Kent yönetimi ve/ya devletten beklentileri yoktur; kendilerine bir yer edinme mücadelesiyle erken dönem kayıt dışı neoliberal ekonomi ortamında var olmanın yollarını ararlar. Manastır’ın bileşenleri, daha önceki benzeri örgütlenmelerden farklı olarak bir ideoloji çevresinde buluşmaz. Eğlence, haz ve deneyselliği küçümsemeksizin birbirlerine yakın bir yerde durur ama kendi başına olmanın serbestisine içten içe değer verirler.
Manastır, 1988’den 2006’ya kadar aktif şekilde değerli programları içermiş olmakla birlikte, bu araştırma ilk yıllarına ayrı bir önem verir. Söz konusu yıllar, İstanbul’un kültür, sanat, performans ve eğlence tarihi açısından yeni düzenin taşlarının henüz yerine oturmadığı; serbesti sınırlarının sürekli genişletildiği; küreselleşmenin çok farklı göç dalgaları üzerinden kenti biçimlediği; kendi kültürel ifadesini arayan, farklı bir yaratıcı yerel sektörün getirdiği dinamizmin çok güçlü biçimde hissedildiği zamanlardır”
MANASTIRDAN YOLU GEÇENLER
Ezel Akay, Hakan Akçura, Suat Akdemir, Yasemin Alkaya, Hüseyin Bahri Alptekin, Mustafa Altıoklar, Hale Arpacıoğlu, Hale Ateş, Şule Ateş, Engin Atlıhan, Elif Ayiter, Thomas Balkenhol, Bedri Baykam, Burçin Bicioğlu, Önder Bilgin, Hülya Botasun, Ferhan Çelik, Cana Dölay, Yavuz Draman, Özcan Ervardar, İnci Eviner, “Godzilla Selahattin” Selahattin Geçgel, Mine Gözen, Ziya Ilgaz, Murat Işık, Şirin İskit, Metin Kaçan, Savaş Kaplan, Çağatay Karaçizmeli, Hüseyin Katırcıoğlu, Arhan Kayar, Mehmet Kocaman, Nihal Geyran Koldaş, Defne Koryürek, Suzy Hug Levy, Ebru Marmara, “Çakay Usta” Marangoz Metin, Geyvan McMillan, Taki Morfadis, Levent Morgök, Levent Onan, Erkan Özdilek, Mine Özerden, Murat Recevik, Hasan Safkan, Rabia Christine Brodbeck Sezai, Özkan Sun, Nevhiz Tanyeli, Aydın Teker, Vahit Tuna, Yavuz Turgul, Zişan Uğurlu, Yeşim Ustaoğlu, Engin Vural, Adnan Vurdevir.
5. Sokak Tiyatrosu [Mustafa Avkıran], Adsız Alkolikler, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Dans Fabrikası [Ebru Anıt Ahunbay, Zeynep Arkök, Esin Bakışkan, Mustafa Kaplan, Serap Meriç, Meltem Tezmen, Tuğçe Tuna, Begüm Tüzün, Bahar Vidinlioğlu, Işıl Wrenshall], Grafikerler Meslek Kuruluşu, İrlanda Kültür Merkezi, James Joyce Irish Pub, Kum-Pan-Ya Sahnesi [Bilge Arat, Naz Erayda, Nadi Güler, Kerem Kurdoğlu, Burhan Ökmen, Murat Özdoğan, Cenk Telimen, Neslihan Yurtsever], Nucleus Creative Photo Design [Feyyaz Yalçın, Ayten Alpün Yılmaz, Tamer Yılmaz], Reklam Yazarları Derneği, Tiyatro Oyunevi [Mahir Günşiray], Öğretim Elemanları Sendikası, Türk Irak Dostluk Derneği, Türk Kütüphaneciler Derneği, Yeşil Üzümler Dans Tiyatrosu [Deniz Altınay, Ziya Azazi, Zeynep Günsür, Mustafa Kaplan, Bikem Kerametli, Emre Koyuncuoğlu], Yeşiller Derneği.
3 Yorumlar
Yusuf Mesoğlu
Tarih: 10:00h, 03 EylülSeksenlerin sonu,sadece bir kez gittiğimi hatırlıyorum,ama çok flu.Sanırım en üst katında bar tarzında bir yer vardı.Bina beni çok etkilemişti.Halâ,arasıra Tarlabaşı’ndan geçerken aklıma düşer.Tipik bir İstanbul sürprizidir,pat diye karşınıza çıkar ve çarpar.
Hatırlattınız,sağolun
Nilay Örnek
Tarih: 18:13h, 03 EylülSiz de sağolun:)
Nilgün
Tarih: 00:49h, 04 EylülBilmediğim ne çok şey varmış canım Nilay örnek.. sayende muhteşem yerler ve insanlar tanıyorum tüm hikayeleriyle birlikte.. be kadar şanslıyım.. sonsuz sevgiler selamlar ve teşekkürlerimle..