Yayla Apartmanı’na dair bulabildiğim tek fotoğraf bu.
1939 yılında İstanbul’daki Valikonağı Caddesi üzerinde mimar Vedat Tek tarafından inşa edilmiş. Türkiye’deki Art Deco mimarlığının en görkemli binalarından biri sayılıyor. Apartman Yunus Nadi için inşa edilmiş. Bu bilgi ile ‘yürüdüm’ ama o koldan da bir bilgi, fotoğraf bulamadım.
Bir Burhan Felek yazısı buldum, bazı anılarda Yayla Apartmanı geçiyor. Sonuçta Cumhuriyet Gazetesi’nin kurucusunun evi. Yunus Bey benim için benim için “Zepline binip 40 gün onunla yolculuk eden ve bunu tefrika eden insan” yani…
48 YILLIK ÖMRÜ OLMUŞ
Cumhuriyet’in ilk yıllarında apartmanın yerinde, bir süre Avusturya Konsolosluğu olarak kullanılan bir yapı varmış. Yayla Palas ya da Yayla Apartmanı onun yerine yapılmış.
Yayla Apartmanı, Mimar Vedat Tek Apartmanı’nın tam karşısında imiş. 1987’de ‘kültür varlığı olmadığı’ gerekçesiyle yıktırılmış. Ne garip; bu muhteşem görünümün ömrü 48 yıl olmuş. Yıkılmasını bilemem de, bari ‘kaydı’, fotoğrafları olsun isterdim.
KÜLTÜR VARLIĞI SAYILMAYAN BİNALARIN ARŞİVİ TUTULUYOR MU?
“Ve şunu fark ettim. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu diye bir şey var. Buralara başvuruluyor. Muhtemelen pek çok belge, metin ve fotoğrafla. Peki onların arşivi tutuluyor mu?
Belki orada buluruz aradığımız tarihi.
Eğer tutulmuyorsa fena, tutuluyorsa bu dev bir arşiv, kaynak demek” diye yazmıştım Instagram’a. Yorumlardan anladığım bir arşiv var ve yetkililer görebiliyor.
Ama asıl merakım “başvurulup onay almayan yapıların bilgi, belge, fotoğrafları” tutuluyor mu?
Benim için onlar daha bile kıymetli.
Çünkü o binalar artık yoklar, fotoğraflarını görelim bari. Ama kimi -yüzeysel bakışımızla- bizim dışardan haklı ya da haksız kurul kararlarını sorgulamamıza yol açabilir belki. Yine de görmek isterdim. Haksız mıyım?
İSMİ NİYE YAYLA?
“Yunus Nadi Abalıoğlu’nun apartmanının adı niye Yayla ki?” diye düşünmüştüm, izi, Emine Uşaklıgil’in ‘Bir Şehri Yok Etmek’ adlı kitabında buldum. Yunus Nadi Bey, Fethiye’de dünyaya geldiği Seki Yaylası’nı çok özlermiş… İsmi oradan…
Bu arada Emine Hanım bana yazmış; “Çok güzel bir bina idi, her katta 3 daire bulunurdu” diye… Bu da apartman hakkında az sayıdaki bilgilerimizden olsun.
‘CUMHURİYET’ İÇİN SATILMAK İSTENMİŞ AMA…
Emine Hanım ile Lale Tokuş, yıllar yılla sonra yapılan apartman satışına karşı çıkmışlar ancak Emine Hanım’ın kanser tedavisi nedeniyle yurtdışında oluşunun da etkisiyle apartman satılmış.
Binadan gelen para Cumhuriyet Gazetesi’ne aktarılacakmış ama Hasan Cemal’in ‘Cumhuriyet’i Çok Sevmiştim’inden anlıyoruz ki, o kazanç oraya gitmemiş. Sonuçta apartman Kurul Koruma Kararı da çıkmayınca bir süre sonra tamamen yıkılmış.
***** Gazete kupürlerini sağolsun mimar Serkan Yetgin buldu.
2 Yorumlar
Mutlu Tönbekici
Tarih: 15:04h, 25 HaziranNilaycım selam
Heyamola Yayınları’ndan Ekim 2009 yılında çıkan “Hıfzı Topuz’un Nişantaşı Anıları” kitabında (İstanbulum serisi No: 19) YAYLA APARTMANI’nın birinci katında Kocaeli Milletvekili, Atatürk’ün yakın arkadaşı Süreyya Yiğit, eşi Mediha Yiğit, oğlu gazeteci Nuyan Yiğit ve kızı İnci Yiğit’in uzun yıllar oturduğunu yazıyor. (Sayfa 66) Mediha Yiğit, Hıfzı Topuz’ın teyzesiymiş. Süreyya Yiğit, Atatürk’ün Trablus Savaşı’ndan beri arkadaşıymış. Erzurum ve Sivas Kongrelerine katılmış ve Kocaeli’nden milletvekili seçilmiş. Bu görevini 30 yıl sürdürmüş. Süreyya Bey’in ölümünden sonra aile Emlak Caddesi’ndeki (şimdiki Abdi İpekçi Caddesi) Bakır Palas’a taşınmış.
Nilay Örnek
Tarih: 17:34h, 07 TemmuzOy şahane bilgiler; kitap var bende de bakayım. Bu yazıyı yazarken yoktu kitap. Çok teşekkürler hemen eklerim:)