Doğ Apartmanı

Bina hikayelerini yazma süreci beni öyle alakasız görünen yollardan öyle insanlara götürüyor ki, çok zaman “Bu insan rahmet istedi” diyorum…

Hatta sitede “Rahmet istedi” bölümü de açsak yeridir!

Neriman Hanım, Neriman Tuna nasıl nurlu bir insanmış ki, evren dönem dönem ayrı zaman aralıklarıyla onu anmamız gerektiğini hatırlatıyor bize. Kadınlar bu ülkede her gün şiddete uğruyor, canları alınıyor; isyanımızın yükseldiği bir dönemde, bir kez daha Neriman Tuna’yı hatırlayalım. Benim hatırlayışım da Ebru Gazioğulları’nın beni de andığı blog yazısı ve Didem Avincan ile yaptıkları bina dedektifliği sayesinde.

NERİMAN TUNA KİMDİR?

Önce Doğ Apartmanı sakinlerinden Neriman Tuna’yı hatırlayalım ya da tanıyalım.

Neriman Tuna 1950 sonları, 1960’ların başlarında kadın haklarını savunan, bu yolda Yeni Yaşantı isminde bir gazete/dergi çıkaran, başarılarıyla uluslararası basında bile haber olan biri.

“Neriman Tuna hali vakti yerinde burjuva bir aileye mensup. Kadın haklarını savunan Yeni İnsan diye bir dergi çıkarmış. İngilizce, Fransızca biliyor. Yurtdışında kongrelere katılıyor, konferanslar veriyor. Japonya’ya, Yunanistan’a gidiyor. Avusturya’da sosyal demokratlarla fotoğrafları var. Kadın düşkünevinin kurucularından. Sonunda, beş kuruşsuz, kimsesiz kalıyor. Düşkünlerevinden yemek almaya muhtaç oluyor. Ölünce de her şeyini sokağa atıyorlar.”

Tırnak içindeki bu satırlar rahmetli ressam Komet’in 1+1 Express Dergisi’ndeki röportajından…

RESSAM KOMET’İN DUYARLILIĞI

Komet bir eskici, bit pazarı düşkünü… Bir antikacıda Neriman Tuna’nın sokağa atılmış onlarca eşyasını bulup alıyor. Tuna’nın başarılarına dair çerçevelenmiş küpürler, fotoğraflar. Onun unutulmuş biri oluşuna çok üzülüyor ve 2011 yılında kadına şiddetin -yine- çokça gündem olduğu bir dönemde Hayaka Arkı’da bu eşyalardan oluşan, “Neriman Tuna’ya Saygı” isimli bir sergi açıyor. “Kadının eşyalarının atılmış olması bana çok dokundu, acı verdi. İnsani bir şey sergilemek gereğini duydum. Bu bir kurgu değil. ‘Ölmüş bir kişinin evrak-ı metrukesi’ kurgusu değil” diyor aynı söyleşide Komet. Ve ben, 22 yıllık aralıksız faaliyetinin ardından 30 Mart 2023’te kapanan lebriz.com sayesinde sergiyi gezmiş kadar oluyorum! Burada paylaştığım fotoğraflar da oradan.

Belki o gün bugünden iyi; Nermin Hanım kadınlar için yaptığı katkılar tarafından pek çok kurum ve kuruluşun yanı sıra Türk siyasetçilerden de ödüller alıyor misal…

YORGANCI İLE DİYALOG

Bugüne dönersek, Ebru Hanım, Beyoğlu Casa Botter’deki Komet sergisine gidiyor. Sergide “Neriman Tuna’ya Saygı” sergisi dikkatini çekiyor ve “Kimmiş ki bu Neriman Tuna?” diye bakıyor; 90’lı yıllardat vefa eden Neriman Hanım’a ait kartviziti bulduğunda, Didem Avincan ile birlikte Doğ Apartmanı’na da ulaşıyorlar.

“İzzetpaşa Sokak’ta (…) Doğ Apartmanı’nı seyrediyorum uzun uzun. Zillerde isim arıyorum filan, 35 sene önce vefat etmiş birine ulaşma çabası. Sokağın geçmişini bilen biri lazım. Bir esnaf… Doğ Apartmanı’nın tam karşısında bir yorgancı var. Bir yorgancı ne kadar yeni açılmış olabilir ki…” Üç yorgancı beyfendi ile diyalog:

-Burada yıllar önce yaşamış olabileceğini düşündüğüm Neriman Tuna isimli bir hanımefendiyi arıyorum.

– Evet, burada otururdu. Eşi doktordu.

– Kadın hakları konusunda o senelerde çok mücadele vermiş. Bir sergide ismini görüp araştırdım.  Kendisi bir dergi çıkarıyormuş.

– Evet, hatta bazı yerlere ben götürürdüm dergileri, benden yollardı.

– Kendisine ait olduğu tahmin edilen bazı resim ve belgeler bir eskici dükkanında bulundu. Hatta eski bir gazete haberinde bir huzurevinde sefalet içinde öldüğü yazıyor.

– Yok efendim. Bu binada karşılıklı iki daireleri vardı. Eşi doktordu.

– Çocukları?

– Çocukları yoktu. İkisi de vefat ettikten sonra kocası Enver Bey’in yeğenleri evleri sattılar.”

KIRMIZI HALILAR SERİLMİŞ BİR BİNA İDİ…

Doğ Apartmanı’nı çok iyi biliyorum; seneler önce bir daire bakmaya gitmiştim oraya! Bayılmıştım binaya. Merdivenleri hala pırıl pırıl kırmızı halılarla kaplı tam eski tip bin bina idi. Ancak daireleri o dönem benim için bile küçüktü.

Sadece Kültür Envanteri‘nde bu binaya ait iki satın buldum ki orada eski isminin Sadi-Copola Apartmanı olduğu ve “Bodrum üzeri altı katlı dış cephesi bezemeli tarihi apartmandır” bilgileri var.

Bu bir Doğ Apartmanı yazısı olmadı ama kadın hakları için mücadele eden Nermin Tuna’nın anılması bile yeterli sanki…

* Komet fotoğrafı, Şahan Nuhoğlu, 1+1 Express

BU YAZIYI PAYLAŞIN:

WhatsApp
Email
Twitter
LinkedIn
Telegram
Facebook

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış.

Bir yorum yazın

DİĞERLERİ

İkitelli

Sabah Gazete Binası

Sabah Gazetesi binasının proje yapımına 1987 yılında başlanmış, 1988’de başlayan inşaat 1990 yılında bitmiş. Yıl 95, daha 17 yaşındayım ve en kötüsü kendimi solcu sanıyor (!), Sabah Gazetesi’ni de ‘fan fin fon’ olarak görüyorum. Stajım oraya çıkıyor, beni almıyorlar; uzun hikâye ne yapıp edip güya

Devamı »
Gümüşsuyu

Doğan Apartmanı

“Bir başka Doğan Apartmanı, sahibi aynıydı…” Çok bilinen, bugün bile insanın içini buran bir gerçek hikâyedir. Yıl 1939, Yapı Kredi Bankası’nın kurucusu Kazım Taşkent’in oğlu Doğan, 11 yaşında, İsviçre’nin Flims Kasabası’nda Alp Dağları’ndaki bir heyelan nedeniyle hayatını kaybeder. Kazım Taşkent, olayın olduğu yere, ellerini dağlara

Devamı »
Gümüşsuyu

Dilâram Apartmanı

Hemen her gün önünden geçtiğim, geçmişte ara ara isminin fotoğrafını çekip Dilara Koçak’a gönderdiğim bir yapı: Dilâram… Bu ne aşk… “Dilara yaptıranın kızı mıymış, eşi mi?” diyorum ara ara içimden. Bir gün yine mahallenin Pervititch haritası halinde dolanırken gördüm, Dilâmar Apartmanı. DİLAMAR OLMASIN? Binanın gerçek

Devamı »
Karaköy

Kale Tasarım ve Sanat Merkezi Binası

Kale Bodur’u, sadece Kalebodur’la Mimarlar Konuşuyor serisi için bile sevebilirdim.  Prof. Dr. Celal Abdi Güzer’in mimarlarla yaptığı söyleşiler, hem benim gibi mimarlıkla alakası olmayan meraklı insanlara bile çok katkı sağlıyor hem de eşsiz bir arşiv oluşturuyor. Sonra yaşının yarısı kadar yıldır orada çalışan Pelin Özgen Piker, yakın

Devamı »
Nişantaşı

İnayet Apartmanı 

“(…) annem yaptırdıkları apartmana ‘Hürriyet’, ‘İnayet’, ‘Fazilet’ gibi adlar verenlerin, aslında bütün hayatlarını bu değerleri çiğneyerek geçirmiş kişiler arasından çıktığını söylerdi” cümlesini geçiriyor Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi adlı eserinde… Aslında bir cümlesini alıntıladığım bütün bir paragraf, kitapta başrollerde olan ‘Merhamet Apartmanı’na dair bir şeyler söylerken,

Devamı »
Adalar

Büyükada Rum Yetimhanesi – II

Bu yazıyı Büyükada Rum Yetimhanesi -1 ile okuyun lütfen Ben savaş tarihi sevmem, şehir hayatı-tarihi severim:) Bence bu da çok şey söyler. Ve insan sık sık şöyle der: “Ya olsaydı nasıl olurdu, ya olmasaydı nasıl olurdu…” O durumlardan biri… Bambaşka bir tahayyül.  ORIENT EKSPRES İLE

Devamı »
Datça

Datça Kocaev / Mehmet Ali Ağa Konağı

Fotoğrafları Halil Kendir’de gördüm ve vuruldum. O zaten Datça’daki bu özel yapıyı anlatmıştı ama burada da, bu arşivde de olsun istedim. Bana 70 küsur kadar fotoğraf gönderdi ve konuk yazarım Halil Kendir: “Yöre halkı tarafından ‘Kocaev’ olarak adlandırılan ‘Mehmet Ali Ağa Konağı’ (1791-1801) yalnız Datça’da

Devamı »
Büyükada'nın Yaşlanmayan Modernleri
Hasan Çalışlar Arşivi

Çok sevdiğim mimar Hasan Çalışlar’ın, Instagram’da oluşturduğu ve “Büyükada’nın Yaşlanmayan Modernleri” adını verdiği arşivine, bundan sonra sitenin bu bölümünden ulaşabileceksiniz.