GÜMÜŞ APARTMANI BAHANE, TÜLİN ZANBAKOĞLU ŞAHANE!
Bir hazine buldum; Arkitekt Dergisi Ayaspaşa sayısı! Ve orada Tülin Zanbakoğlu adında bir ‘ilginç’ kadının farkına vardım.
1993 yılına ait dergide “Gümüşsuyu’nda Bir Kitap Butiği”nden bahsediliyor; isim yok (t. zanbakoğlu – traditional design & book store imiş).
“İnönü Caddesi, no 63” deniliyor.
Artık yok. Acaba neresi? Bugünün no: 63’ü Askeri Hastane. Peki eski adresler nasıl bulunur? Bu numara değişimleri geriye dönük nasıl hesaplanır? Bilemiyorum.
Twitter’dan yardım istedim, bilen çıkmadı. Ancak biri bana Pervititch haritasından 63 numarayı gönderdi ki, emin oldum… Şimdi yerinde DHL Express var, Migros’un yanı, Gümüş Apartmanı’nın altı. Tülin Hanım’ın yüksek iç mimarlık bürosunun adresi de No:49. Yani 63, olmuş 49.
Arıyorum, 1985’te bile var bu kitapçı, 2000’li yılların başında da varlığını sürdürmüş. Ama hatırlayan az, şimdi yok gibi… Oysa okuduklarımdan “Tülin Hanım’ı o mekânda tanımak isterdim”, diye düşünüyorum. Belki çok beğenir, belki biraz snop bulur ama her şekilde hikâyelendirirdik…
GİZEMLİ TÜLİN HANIM
Kafamdaki portreyi acayip renklendiren EkşiSözlük iletisini paylaşıyorum, devamı, yorumlarda (Artin Boşgezenyan yazmış:)
“Tülin Hanım, nev-i şahsına münhasır tanımını şu dünyada en çok hak eden insanlardan biridir.
Dükkanında bir süre çalışmışlığım vardır. Kitapçı, kilimci, seramikçi karışımı bu dükkanın pek de ticari bir işletme olmadığı anlaşılır ilk bakışta. Başvuru formunda burcunuzu soran ve size dair tahminler yürüten bu kadının tanıştıklarına hemencecik burçlarını soran, böylece her şeyi şıpınişi çözdüğünü sanan kuş zekalılara pek benzemediğini de anlarsınız ama.
Aslen mimar olan Tülin Hanım, İstanbul’un köklü ailelerindendir. Dükkan da ona ailesinden mirastır, kendini bildi bileli Gümüşsuyuludur.
‘KOKOREÇÇİ YA DA ATARİ SALONUNA KİRALIK’
“Vitrinde, ‘Kokoreççi ya da atari salonuna kiralık’ diye bir yazı asılıdır. Dikkat, tuzaktır! Tülin Hanım bu ilan oltasına takılıp gelenleri tatlı tatlı azarlar, ince ince geçirir. ‘İstanbul hanımefendisi’ elitizmine yaraşır bir şekilde ve Gümüşsuyu’nun ‘bozan’ bizzat karşısındaki adammışçasına…
Tülin Hanım’ın kocaman bir Ece Ajandası vardır. Bir elemandan ilk beklentisi, dükkana adım atanı, telefon edeni, uçan kuşu, kaçan sineği bu ajandanın o güne ayrılmış ince uzun kısmına not etmenizdir.
09.08 dükkanı açtım.
09.55 biri adres sordu.
10.47 Biri Tutunamayanlar’ı sordu, bulamadım, gitti.
12.10 Postacı geldi, mektup bıraktı. ajandanın arasına koyuyorum.
… minvalinde, her şeyi kaydetmenizi bekler.
Bunu sadece sizi denetlemek için yaptırmaz. Kendisi de aynı şeyi yapar dükkanda durduğu günlerde.
‘O BİR MİSYON İNSANIDIR’
“Zaten pek satış matış kaygısı da yoktur t. zanbakoğlu’nun. o bir misyon insanıdır. Zaten parası da vardır.
Kitaplar herhangi bir sıralamaya tabi tutulmadan, kişisel ve oldukça gelişigüzel bir kütüphaneyi andıracak biçimde yerleştirilmiştir. Çalışacak insanın da, sanki şahsi kitaplığı, eviymiş gibi buna alışması, öğrenebildiği kadar öğrenmesi gerekir.
Bu cümleleri hep -di’li geçmiş zamanda kurmak lazımdı aslında. ama sanırım içim elvermedi.
dükkan bir iki senedir kapalı. Yerine kokoreççi ya da atari salonu da açılmadı.
Tülin hanıma ne oldu acaba?”
İYİCE MERAK ARTTIRAN BİR YORUM DAHA
Bir Uludağ Sözlük yorumu, yıl 2010, imza pursewarden:
“Bir istanbul klasiği. taksim gümüşsuyu yokuşunun simgesi olan dükkan. daha doğrusu dükkandı demek ve artık ondan geçmiş zaman kipinde söz etmek zorundayız ne yazık ki. kitap ve dergi ağırlıklı, son derece kendine özgü bir mekandı. kitaplar ve dergiler genellikle dükkanın hemen girişindeki bölümde ve asma katta bulunurdu. bu kata çıkan merdivenin kenarlığından sarkan kilimler dekora renk katardı. giriş katından birkaç basamakla inilen alt bölümde ise genelde dans üzerine çizilmiş eskizler, dans üzerine dokümanlar, dekoratif malzemeler ve küçük bir oturma alanı bulunurdu. mekan sahibi tülin zanbakoğlu, giriş kapısında sürekli olarak “we are looking for educated girl” yazısını bulundurur ve üniversite öğrencisi kızları kendi bulunmadığı zamanlar için yardımcı olarak çalıştırırdı.
bu dükkanın tarihi, çalışan kızların dönemlerine bağlı olarak da yazılabilir bir bakıma. mimar sinan öğrencilerini tercih ederdi genelde, kimbilir nerdedir şimdi o kızlar? vitrinde sürekli duran diğer yazı da ‘işkembeciye ya da atari salonuna kiralıktır’ ilanıydı. tülin hanımın yılların ötesinden gelen ve kentsel yozlaşmaya karşı tepkisini yansıtan bir kinayeydi o yazı. ama şimdi orası sahiden yok”
‘BALERİN GİBİ YÜRÜRDÜ’
“Artık olmayan bir dükkan, gizemli bir kadın. Onun izini süren eski çalışanlar. Tam bir Petros Markaris hikâyesi… Bu dükkanı bilmiyor olmaktan utandım” yazmıştı arkadaşım Levon Bağış.
Çoğumuz benzer hissettik herhalde…
Instagram’daki paylaşımlarımı hep yorumlarla okumak lazım da zaten, bu sefer tam o oldu; orada çalışan pek çok kişi yazdı.
Başkalarının yazdıklarından, ressam Deniz Bilgin, yazar Fatih Özgüven ya da gazeteci Ayşe Arman’ın da yollarının bu kitapçıdan geçtiğini öğrendik.
Yazan herkes dekorasyonu, Tülin Hanım’ın nev-i şahsına münhasır karakterini onaylıyor…
Kimi “Bale de yapmış, balerin gibi yürürdü” diyor, kimi ondan resim-gitar dersi aldığını anlatıyor… Çoğu kişi “Tülin Hanım nerede, neler yapıyor?” yazıyor.
AYŞE KULİN ONU NASIL KAÇIRMIŞ!
Tülin Hanım, Gümüş Apartmanı’nın ardından yine Ayaspaşa’da, Sulakçeşme Sokak’ta da iki yerde kitapçısını açmış. 2010’da dükkanı kapamış; 2017’de iş yerini tümden bırakmış.
İki yardımcım oldu; sağolsunlar Emel Bulut @emelsita ile @behcetcaykara.
Emel Hanım’dan birkaç anekdot:
“(…) Tülin Hanım yorumlarda yazıldığı gibi eski İstanbullu bir aileden gelen, nev-i şahsına münhasır, hep insanlara faydalı olmak isteyen biri. İç mimar, şehir plancısı ve mobilya tasarımcısı aynı zamanda.
Mimar Sinan mezunudur. Ama İTÜ’den de çok çalışan vardı. (…) Ben de Mimar Sinan ☺️öğrencisiyken 2002’de çalışmaya başladım ve yıllarca devam ettim, hâlâ Tülin Hanımla sık sık görüşürüz, kendisi gayet iyi şükür.
(…)
Apartman görevlisi çocuklarıyla 80’ler civarında bir klüp kurmuş.
Büyüyenlerin ziyaretlerine denk gelmiştim çalışırken. Birlikte sanırım resim çizme faliyetleri, AKM’deki klasik müzik konserlerine gitme gibi faaliyetler yapmışlar.
Dükkan kapandıktan sonra 4-5 yıl kadar karşıdaki Japon Konsolosluğu’nun altındaki sokakta iki yere taşıdı. Biri küçük ince uzun bir tren kompartmanına benziyor diye Kozmik Kompartman adını verdi. Ve kapıya bu ismi yazdırdı ☺️“
Nasıl bir karakter. Allahım Ayşe Kulin, Tülin Zanbakoğlu’nu nasıl fark etmedi: Adı Tülin!
YETENEKLİ BAYAN TÜLİN HANIM DAHA DA ŞAŞIRTIYOR
Sonra araştırmacı-mimar Seda Özen gazete arşivleri bulmuş… Yetenekli Tülin Hanım bizi daha da şaşırtıyor; 1956’da uzun atlama dalında atletizm şampiyonu mesela, Çamlıca Kız Lisesi’nde… Babası Bern’de Ticaret Ataşesi H. Reşid Zanbakoğlu, kendisi de İsviçre’de yaşamış.
Annesi ve eşiyle ilgili ölüm ilanları var… Annesi ne güzel kadınmış… Ve eşi; ismini görünce donakalıyorum çünkü Yüksek Mimar Mühendis Gayyur Tezcanlı…
Ben ara ara kendime İstanbul’da oturmak istediğim apartmanlar listeleri yaparım; biri de Moda’da… Anneme daha bir gün önce fotoğraflarını gösterdiğim Ufuk Apartmanı… Ve o apartmanın mimarı kim? Gayyur Tezcanlı. (Tülin Hanım tabii ki, iki soyadı kullanacaktı…) Bu bağlantı beni ve hemen telefon açıp anlattığım annemi şaşırtıp heyecanlandırıyor.
DANS EDER GİBİ KONUŞAN KADIN
Behçet Bey aracı oldu; aradım Tülin Hanım’ı. Bir saat konuştuk. Tabii ki hayran oldum… Konuşmasına-dinlemesine-merakına, “ölçülülüğüne”… Çok ilginç, dans eder gibi konuşuyor Tülin Hanım. (Bu konuyu açmam lazım ama yeri garip) Hakkında portre yazılası, hem de nasıl… Medyatik olmayı, interneti sevmiyor. Gizli kalmayı tercih ettiğini söylüyor. Bir dolu şey konuştuk; elimdeki bilgiler onu çok şaşırttı. Belki kızar dedim. Kızmaktan çok o, “unutmuş olabileceği” bilgileri öğrenmek, görmek istedi. Burada ortadaki, öğrenilmiş maddi bilgileri yazdım; muhabbeti aktarmanın iznini almadığım için yazmıyorum… İstanbul dışındaydı buluşacaktık ama ben bu şahane insana yeterince ilgi gösteremedim; neden çünkü sakatlandım ve üzerine de taşınmak zorunda kaldım.
Umarım telafi edebileceğim…
Böyle insanların varlığı, hele de Türkiye’de oluşları bana inanılmaz heyecan veriyor.
GÜNCELLEME: Haziran 2023 yılında gelen bir yorum, Gümüş Apartmanı hakkında bize “maddi” ve şahane bir bilgi veriyor…
Madeleine Torosyan Papazyan yorumunu okuyalım:
“Gümüş Apartmanı’nı annemin amcası Bedros Gümüşyan, 1930’larda yaptırmıştır. Dört dairesi ve bir dükkanı olan bina, anneme ve iki teyzeme intikal etmiştir.
Daha sonra, 1960’ların ortalarında birkaç dairesi ve dükkan satış yoluyla el değiştirdi.1990’lara dek ( iş yerleri ve ofislerin sayısı artana kadar) orada yaşadık. O zamanlar çok güzel ve nezih bir semtti Gümüşsuyu.”
2 Yorumlar
Madeleine Torosyan Papazyan
Tarih: 02:13h, 16 HaziranGümüş apartmanını annemin amcası Bedros Gümüşyan 1930 larda yaptırmıştır.. Dört dairesi ve bir dükkanı olan bina, anneme ve iki teyzeme intikal etmiştir..
Daha sonra, 1960 ortalarında birkaç dairesi ve dükkan satış yoluyla el değiştirdi. 1990lara dek ( iş yerleri ve ofislerin sayısı artana kadar) orada yaşadık. O zamanlar çok güzel ve nezih bir semtti Gümüşsuyu.
Nilay Örnek
Tarih: 15:35h, 17 HaziranNe güzel yazmanız. Benim için hala bir aşk tabii Gümüşsuyu. çok teşekkürler bilgi için. ekliyorum.