Kale Bodur’u, sadece Kalebodur’la Mimarlar Konuşuyor serisi için bile sevebilirdim.
Prof. Dr. Celal Abdi Güzer’in mimarlarla yaptığı söyleşiler, hem benim gibi mimarlıkla alakası olmayan meraklı insanlara bile çok katkı sağlıyor hem de eşsiz bir arşiv oluşturuyor.
Sonra yaşının yarısı kadar yıldır orada çalışan Pelin Özgen Piker, yakın arkadaşımız oldu. Açık Radyo’daki Açık Mimarlık programı gibi sevdiğim başka yayınlara ya da Salt Mimarlık Arşivi’ne desteklerini de gördüm.
Ben bu konuda hiçbir talepte bulunmadan bu sitenin destekçisi oldular. Üstelik buna karşılık ne bir davetlerine katılmamı istediler ne de “Bizden bahset” dediler. Bu devirde zor görülen asil iletişimler.
Alakam olmayan insanları güzel işleriyle övüp, bana destek olanlardan “Aman yanlış anlarlar” diye bahsetmiyorum garip oluyor. Ama konumuz yine bir bina; Kale Tasarım ve Sanat Merkezi (KTSM).
BİR ÜRETİM VE SERGİ MEKÂNI
KTSM, sergilerin yapıldığı; sizin de üretim yapabileceğiniz, kütüphanesinden yararlanıp üstteki Haliç manzaralı restoran-kafesinde yiyip içebileceğiniz bir üretim mekânı.
Bina, Karaköy’ün yeni nesil kafe ve restoranlarla değişime uğramadığı, hâlâ yedek parçaların, her türlü tesisat malzemesinin satıldığı Azapkapı olarak anılan bölgesinde; cadde üzerinde.
(Azapkapı, Tarihi Yarımada dışında kalan sur kapılarından biri; ismi ‘azap’tan değil aslında, ‘azep’ten geliyor; Arapça’da bekâr anlamına gelen bu sözcük, Osmanlı’da -kara ve deniz azepleri- bir tür asker.)
20 YIL BOYUNCA MERKEZ BİNA
Bu bina, Kale Grubu’nun İstanbul’daki ilk genel merkezi. Pek çok ilk burada gerçekleştirilmiş. 1965 ile 1985 yılları arasında, burada faaliyet gösterilmesinin ardından Levent’teki merkeze geçilmiş. 2018’de başlayan binayı dönüştürme çabalarının ardından KTSM, 24 Temmuz 2019’da açılmış. 8 kat, yaklaşık 500 metrekare.
HAFIZA ODASI
Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’nin her katı farklı bir işleve hizmet ediyor. Pazartesi günleri hariç, haftanın altı günü herkese açık.
Altıncı kat, İbrahim Bodur‘un yıllarca kullandığı oda; kullandığı şekilde korunarak, karakterini ve iş yapış tarzını anlatan fotoğraflarla donatılarak bir tür hafıza odasına dönüştürülmüş.
Nevruz Kadınları ve üretimlerini görüyordum; Nevruz, Bodur’un köyüymüş meğer. Odada ‘sözlerini İbrahim Bey’in yazdığı’ şarkının açıklamasını görünce anladım.
KÜTÜPHANE MÜHİM, BAŞKA NELER VAR?
Benim diğer favorim kütüphane; tasarım ve sanat ağırlıklı yüzlerce kitap. “Bu mali durumlarda alamayacağımız güzel baskılı, yabancı kitaplar da var” diyeyim biz anlayın. Diğer katları ise internet sitelerindeki bilgiden alıntılayayım:
“Tasarım ve sanat çalıştaylarının yanı sıra konuşma ve sunumların da düzenlendiği merkezin bodrum katında, seramik üretim alanı; giriş katında atölyelerin çıktılarının paylaşılacağı bir sergi alanı; birinci katta konuşma ve sunumlar ile grup çalışmalarına imkan verecek bir ortak alan; ikinci 1.500 kitaptan oluşan bir kütüphane ve son olarak, üçüncü katta herkesin kullanımına açık bir üç boyutlu yazıcı ile farklı maket ve üretim malzemelerinin bulunduğu bir atölye yer alıyor.
TERAS KAT RESTORAN KAFE
-En üst kattaki- Roots Studio Cafe. Yerli üreticiyi destekleyen, sıfır atık felsefesiyle yola çıkılan kafede yemek tasarımı konusunda zihin açıcı uzun masa sohbetler yapılması planlanıyor.”
Özetle, sergi gezebileceğiniz, -uygun alanda- üretim ya da kütüphanesinde okuma yapabileceğiniz, yemek yiyip bir şeyler içebileceğiniz, Haliç manzaralı bina radarınızda olsun.
* Eski Azapkapı fotoğrafı, 1955, eskiistanbul.net‘ten, KTSM binasının havadan-arkada Galata Kulesi’yle göründüğü fotoğraf https://kaletasarimsanatmerkezi.org‘dan. Diğer tüm fotoğrafları ben çektim.
Henüz yorum yapılmamış.