Meşhur, adı sıkça duyulan binaların bile tarihine dair belge bilgi çok azken, o bilgiler de kopyalana kopyalana aşınmışken Beşiktaş Ihlamurdere Caddesi’ndeki bir yapının geçmişine dair bilgi bulabileceğime dair çok da umudum yok.
Ama her daim ismi dikkatimi çekiyor, Şişik Palas.
İsmiyle bile kafamda kısa öyküler yazdırır.
Ama asıl dikkatimi çeken o ismin yazılışıdır. “Adı, altın harflerle yazdırılmış” bir bina Şişik Palas. Belli ki gençken güzelmiş.
O CADDEDE DİKKAT ÇEKEBİLMEK
Dikkatimi çekmesi bile dikkat çekici çünkü İstanbul Beşiktaş’ta, Ihlamurdere gibi kalabalık, sıkışık, kaldırımı meçhul, hem otomobil hem insanla dolu, her şey bir yana tüm giriş katları dükkan olan bir bölgede insan başını yukarı kaldırıp da binalara ya da onların isimlerine çok dikkat edemiyor.
Hayatta kalma modundasın; bir tekerlekli de çıkabilir çukur da; arada bir bluz beğenip künefe yemek de isteyebilirsin. Seçenek bol!
KENTSEL DÖNÜŞÜMLE YIKILACAK
Benim o koca caddede favorim, hakkında henüz bilgi bulamadığım Kemaliye Apartmanı’dır. Ama Şişik Palas da az değildir hani…
Adında niye palas var, çevresindeki yapılara göre yaygın ve görkemli, ondan mı?
Bugün pek çok ev ilanında “tarihi Palas binada” ifadesi geçer, bu palasın onlarla çok da alakası yok.
Ne isminin kaynağını ne mimarını bulabildim. Hakkında üç bildiğim şey; kentsel dönüşüme girmiş yakında yıkılıyor, altında İstikbal mağazası varmış ve binada yakınlan kömürden komşular şikayetçiymiş…
Ve sonra, tesadüf Metin Erksan ile ilgili bir şey ararken baktım Ercan Kesal’ın ‘Kendi Işığında Yanan Adam: Tanıdığım Metin Erksan‘ adlı kitabına ve ne göreyim! Şöyle diyor:
İÇİNE DOLANLAR KALBİMİZE DE DOĞUYOR ÇÜNKÜ…
“1990’da geldim İstanbul’a. Cebimde Adnan Azar’ın yazdırdığı bir isim ve adres: Ziya
Öztan, Akbank Lojmanları, Beşiktaş.
O yıllar tüm hayati kararların öylesine ve basit sebeplerle alındığı yıllarmış meğer. Beşiktaş Ihlamurdere Caddesi Şişik Palas Apartmanı’ndaki küçük daireyi örnegin, ‘Ziya Abi’ye daha yakın olmalıyım’ düşüncesiyle kiralamıştım.
İlk çalıştığım polikliniği arayıp iş talep etme nedenim de, telefon numarasının evin telefonuna benzer bir numara olmasıydı; ‘Demek ki fazla uzağa gitmeme gerek kalmayacak,’ diye düşünmüştüm.
Beşiktaş enteresan bir semtti. Gece yarisi saat 03.00’te köfte ekmek yiyebilmek, sürekli hareket halinde bir kalabalık, fanatik taraftarlar, taksiciler, evsizler, gece hayatinin vazgeçilmezleri…
Ankaralı memur günlerimden ya da uzun yılları bulan taşradaki hekimlik serencamından sonra fazlasıyla ekici gelmişti her şey. (…)
Ama hâlâ issizdim ve ne yapacağımı da bilmiyordum.”
Şişik Palas yakında yok olacak, onu kaydedebilmek için hakkında bir şey olsun bilmek istemiştim. Ercan Bey sağolsun… Ona da yazdım. Ercan Kesal işte, whatsapp’ten yazdığı bir paragrafı bile kitap gibi okutabiliyor. O paragraf bana kalsın, sonu şöyle bitiyordu: “Ah!… Mekanlar… Evler sadece ev değil, içine dolanlar kalbimize de doluyor çünkü… Sağolasın.”
Haksız mı?
4 Yorumlar
Didem Avincan
Tarih: 18:14h, 27 AralıkHaklı, şimdi gel de uzun uzun düşünme bu son cümlenin üzerine, sağolun paylaştınız bizle de…
Yalnız nasıl bir karşılaşmadır bu; tesadüf az mı kalır, tevafuk mu denir, nerden nereye mi… En heyecanlısı da merak edilen bir şey ararken merak ettiğin bir başka şeye rastlamak ve daha da önemlisi o anda bunu farketmek bence:)
Nilay Örnek
Tarih: 17:45h, 28 AralıkTeşekkürler:)
n.
hazal
Tarih: 16:15h, 08 Şubat2014 ve 2015 yilinda sisik palas’ta 5. katta yasadim. merdivenleri gorunce gozlerim doldu. o zamanlari ozledim.
Nilay Örnek
Tarih: 22:26h, 11 ŞubatYıkıldı ama bari bu var…