Cin Ali Apartmanı

Akide şekeri, üzerine ortası reçelli üzeri çikolata çizgili pastane kurabiyeleri, ‘Alman pastası’, şarküteri usülü patates cipsi, ‘çiçek ekmek’ derken İstanbul’un Kurtuluş semtinde çocukluğuma bir yolculuk yapıyordum ki bir de Cin Ali kitabı gördüm, tam oldu!

Cin Ali birkaç nesil için malum sembol kitap-karakterdi, onu bilmeyeni düşünemiyorum bile…

Instagram’daki @nornek hesabımın hikayelerinden bunları paylaşmıştım; Tuba Hanım (Instagram’da  @to_be) bana mesaj atmış; “Remziye ve Rasim Kaygusuz’un kızlarının kurduğu Cin Ali Müzesi’ni biliyorsunuzdur değil mi? Kavaklıdere’de bir Ankara apartmanı hem de!” yazmış.

“Bilmiyorum” dedim ama sanki bir Cin Ali yazısı hatırlıyorum. Telefonuma “Ankara” yazdım, girişin fotoğrafını çekmişim ama müzeyi nasıl görmemişim! Şaka gibi, hayret!

‘BU YAPI İÇİN MÜZECİLİK OKUDU’

Google’dan baktım apartman çok yeni gibi duruyor ancak Tuba Hanım şöyle yazdı: “Nevin Kaygusuz Apaydın benim eski ortağım. Şansa tüm aileyi tanırım. O nedenle hem Cin Ali mirasını hem o eski apartmanı müze yapmak için restore çabalarını biliyorum. Bina görece eski bir yapıydı. Standart daireleri olan bir apartmandı. Bütün binayı yenileyip müze ve üst katlarını da ofis olarak dönüştürdüler. Nevin mimardır, restorasyon yüksek lisansı var. Üstüne müzecilik okudu sırf bu iş için. Eşi elektrik mühendisi, benim yakın arkadaşım kuzenleri de iç mimar. Onların ortak çalışması.”

ÖZENİLMİŞ BİR BİNA VE SİTE

Harika…

Yapımı için çalışmalara 2016’da Cin Ali Eğitim ve Kültür Vakfı’nın kurulmasıyla başlanan, 11 bölümden oluşan müze, 2019’da Ankara’da Tunali Hilmi Caddesi- Bülten Sokak’ta açılmış.

Sonra baktım, Cin Ali’nın çok güzel bir internet sitesi var. O kadar güzel ki, her türlü bilgiyi oradan bulabilirsiniz. Mesela Cin Ali’nin ‘anne-baba ve ablaları’ın buradan tanıyabilirsiniz; www.cinali.com.tr/cinali/cin-alinin-ailesi

Bu hesap daha çok apartmanlara dair; ama hikaye ve insanlar da belkemiği olduğuna göre, apartmanı bahane etmiş olayım.

Öğretmen Rasim Kaygusuz’u, onun çocuklara okumayı kolayca öğretmek ve sevdirmek için hazırladığı hikâye kitaplarının çizgi karakteri Cin Ali’yi ve Cin Ali’nin çizeri Selçuk Seğmen’i anayım. 1968’den beri varmış Cin Ali!

ESKİ ODTÜ YURDU

Bir dahaki Ankara ziyaretimde gezilecek yerler arasına eklendi…

Bu arada ben bu metni yayınlayınca, Instagram’daki @ankaraapartmanları hesabı “Orası eskiden ODTÜ yurdu idi” dedi.

Ben de bu videoyu buldum. Cin Ali Vakıf binası 1960’larda ODTÜ erkek yurdu, sonrasında da kız yurdu olarak kullanılmış. Faruk Okandan ve Nurten Aksoylu anlatıyor.

BU YAZIYI PAYLAŞIN:

WhatsApp
Email
Twitter
LinkedIn
Telegram
Facebook

YORUMLAR

2 Yorumlar
  • Yiğit Ahmet Kurt
    Tarih: 20:07h, 30 Ağustos Cevapla

    Haberdar olduğumda büyük heyecan duymuştum. Kolay değil, bir dönemin en yakın arkadaşlarından biri Cin Ali. Hayatın en önemli anlarından birine; okumayı öğrenme heyecanımıza ortak olan bir arkadaş hem de. Kim unutabilir? Kimlerde nasıl nostalji katalizörü görevi görüyordur, kim bilir!
    Heyecanımı dindirmek için biraz beklemem gerekmişti ama; pandemi nedeniyle dışarı çıkmamızın yasak olduğu bir dönemdi çünkü. Ama hafta sonu yasağının kalktığı ilk hafta sonu oğlumun ve kuzenimin kolundan tutup gitmiştim hemen.

    Müze gerçekten çok özenli tasarlanmış. Sadece Cin Ali’yi değil, dönemi de yaşatıyor. Sınıflardaki mevsimler köşesi, kara tahta, tebeşir, güzel yazı defteri, tellerle hatta yazmayan kalem ile yapılan yazı çalışmaları…
    Fırsatı olan, hele hele Cin Ali’yle zamanında teşriki mesaisi olan mutlaka ziyaret etsin. Ben bu ziyarette içimde ukde kalan bir kısıma özellikle değinerek devam etmek isterim. O da çok buralık; mekan&hafıza derdi…

    Cin Ali serisinin 8.kitabı olan Cin Ali Çocuk Bahçesi içerisinde tasvir edilen park, zamanında Kaygusuz Ailesinin çocuklarının da sürekli gittiği, Ankara Bahçelievler 5. Cadde’de yer alan gerçek bir parkmış. Müze bu parka da ayrı bir önem vermiş. O zamanki ve kitapta da geçen adı ile “Filli Park” için özel bir oda, güzel bir animasyon hazırlamışlar. Hatta müzenin arka bahçesindeki kafelerine de adını vermiş bu park. Müzedeki arkadaş ile burası üzerine sohbet ederken, “…ve aslında burası halen park olarak aynı yerinde hizmet vermeye devam ediyor” dedi. Bu bilgi üzerine heyecanımı görmüş olacak, devam etti; “…adı Fatih Terim Parkı’ydı ama sonra değiştirip Metin Oktay Parkı yaptılar; şu an bu isimle, aynı yerinde” dedi. Hemen netten bakındım; 50’li yıllarda ülkemize hediye edilen Mohini isimli bir fil boy göstermiş orada. Zamanında Filli Park adını da bundan almış; Cin Ali’nin içinde oynadığı zamanlar… Ne zaman Fatih Terim olarak değişti, Fatih Terim öncesi başka bir isimdemiydi, yoksa direkt Filli Park’tan mı Fatih Terim’e dönüştü bilemiyorum ama Metin Oktay ismine dönüşümü 2017 yılında olmuş. O dönem Fatih Terim ismine bir tepki olmuş ve Metin Oktay ismi verilerek sulh edilmiş!
    İsimlerin ne, kim olduğu, parkın Cin Ali’nin yaşadığı park olduğunu öğrendiğinizde anlamsızlaşıyor. İçerisindeki oyuncakları, çocukların ve diğer mahallelinin günlük ziyaretlerinin tasvirleri ile donatılmış Cin Ali Çocuk Bahçesi kitabı içerisinde yer alan bir park orası. Bazen ben mi yersiz heyecan yapıyorum, olmadık şeyler hayaline düşüyorum diye şüphe etmiyor değilim ama böylesine ortak hafıza ürünü bir kurguda yer alan gerçek bir mekan, şu an bunları yazarken bile heyecanlanmama neden oluyor. Adıma, ülkedeki potansiyelin ziyanı örneklerinin nadide bir temsilini oluşturuyor.
    Hem adını, hem ruhunu geri alması ne güzel olmaz mı? O parktan ne güzel işler çıkmaz mı? Umarım olur; en azından parkın hala park oluşu bile az umut değil. Ama tabii, her umut da ortak arar…

    • Nilay Örnek
      Tarih: 22:40h, 30 Ağustos Cevapla

      Yiğit ben bunu blog yazısı yaparım! Yorumda kalmamalı:)

Bir yorum yazın

DİĞERLERİ

Beyoğlu

Yoğurtçu İş Merkezi (Hacı Abdullah Lokantası)

İstanbullu Rum Ressam Eleonora Arhelaou’nun Beyoğlu’nda çektiği fotoğraflardan biri. Salt Arşiv’de “Atıf Yılmaz Caddesi 9 numaralı yapı” olarak geçiyor. Dar bir sokak, karşı komşu değilsen binayı bu açıdan tanımak zor… Ama bir başka fotoğraf karesinde “Hacı Abdullah Lokanta / Restoran” tabelasını fark ediyorum. Bildiğim, eskiden de

Devamı »
Beşiktaş

Hekim İsmail Paşa Konağı

Vedat Tek Evi’ne gelmeden bakacağımız ikinci bina Hekim İsmail Paşa Konağı. Mimar Vedat Tek’in annesi malum, besteci, şair ve yazar Leyla Saz (Kendisine hayran olduğum için metnin sonuna onunla ilgili birkaç yayın ve yazının linkini ekleyeceğim). Üzerine film yapılası bu şahsın babası hekim İsmail Paşa’nın

Devamı »
Talimhane

Ayhan Apartmanı

Bu yazımızın konusu “Mış gibi yapmak” olsun. Arkitekt Dergisi’nin 1939 yılı sayılarından birindeki bilgiler şöyle (1939-05-06 (101-102)  Sayfa: 101-103 ): “Taksim’de Talimhane meydanı üzerindeki köşebaşı arsalarından biri üzerine; Mimar Seyfi Arkan’ın projesine göre yapılan bu kira evi plân tekniği itibarı ile muvaffak olmuş bir eserdir. Her katta

Devamı »
Bebek

Narlıyan Apartmanı

Yine bir semtin simge binalarından biri olan ama üzerinde adı da yazmayan, hakkında bilgi edinilmesi zor olan bir bina; Bebek’in en sembol yapılarından Narlıyan Apartmanı. Apartman desem de yalı. Önenden geçer geçer ismini bulamaz, adını bilmediğim için de ‘bakınamazdım’. İnci Karcılıoğlu “Nilay Hanım satışa çıkıyor,

Devamı »
Balat

Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi

İstanbul’un Fener semtine, yanı başına gitmeye bile gerek yok; pek çok yerden görülebilen konum ve görkemde bir yapı: Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi. “Kırmızı Okul” ve “Mekteb-i Kebir”, en yaygın ikincil isimleri. Şunca yıllık İstanbul merakıma rağmen ben de ilk bu hafta sonu, Sapor İstanbul‘a ev

Devamı »
Yeşilköy

Deniz Park Apartmanı & Deniz Park Otel

Ne yapılış yılını ne de mimarını bulabilmiştim ama Instagram, yorumlar, okuyucu katkısı şahane!  Yeşilköy’deki ilginç binalardan biri diye düşünüp paylaştım, girişi, geniş, bahçesi hoşuma gitti. Ve ismi… Deniz Park yıllar yıllar evvel İstanbul’un, en popüler otellerinden biriymiş. 1957’de büyük bir yangınla kül olmuş; hatta yangın

Devamı »
Saraylar

Babadağlılar Çarşısı

Bahar Bayhan’ın Arkitera için Cengiz Bektaş ile yaptığı söyleşiden alıntıyla başlayalım: “Hisarönü’nde bir kadın biz alanda çay içerken geldi, ‘Sen ne iş yapıyon?’ dedi.  Önce ‘Mimarım’ dedim, sonra utandım söylediğimden ‘Yapıcıyım’ dedim. ‘Sen Dengizli’de Babadağlılar Çarşısı’na git de mimarlık neymiş öğren’ dedi. Bundan çok hoşlanıyorum.

Devamı »
Büyükada'nın Yaşlanmayan Modernleri
Hasan Çalışlar Arşivi

Çok sevdiğim mimar Hasan Çalışlar’ın, Instagram’da oluşturduğu ve “Büyükada’nın Yaşlanmayan Modernleri” adını verdiği arşivine, bundan sonra sitenin bu bölümünden ulaşabileceksiniz.